Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
MESSALINA : English Turkish

n. Valeria Messalina, I. Klaudius'un üçüncü karısı

MESSENGER : English Turkish

n. haberci, ulak, kurye

MESSENGER PIGEON : English Turkish

heber güvercini

MESSIAH : English Turkish

n. kurtarıcı

MESSIAH SON OF DAVID : English Turkish

Davud'un Mesih Oğlu, dünya'nın son günlerinde ortaya çıkacak olan kurtarıcının lakabı (mahşer günü)

MESSIANIC : English Turkish

adj. mesihe ait, mesih

MESSIANIC JEW : English Turkish

Mesih Yahudiliği yandaşı, Yahudiliğin Hz. İsa'nın gelişinin Eski Ahit peygamberleri tarafından önceden haber verildiğini ve Hz. İsa'nın Yahudi Mesihi olduğunu iddaa eden alışılmışın dışında bir kolunun yandaşı

MESSIEURS : English Turkish

n. baylar, beyler, efendiler

MESSINA : English Turkish

n. Sicilya'nın kuzeyinde bulunan bir kasaba ve liman; Güney Afrika'da bir kasaba; bir soyadı

MESSMATE : English Turkish

n. sofra arkadaşı

MESSRS. : English Turkish

n. efendiler, baylar, beyler

MESSUAGE : English Turkish

n. mesken

MESSY : English Turkish

adj. karmakarışık, karman çorman, dağınık, pis, pasaklı

MESTIZO : English Turkish

n. metis, melez, kırma

MESUBBIM JUNCTION : English Turkish

Givatayim (Tel Aviv'in banliyösü, İsrail) girişi ve eski sahil yolu arasında kavşak noktası

META : English Turkish

pref. meta, yarı, öte, değişim, başkalaşım

METABOLIC : English Turkish

adj. metabolik

METABOLISM : English Turkish

n. metabolizma

METACARPAL : English Turkish

adj. eltarağına ait

METACARPUS : English Turkish

n. eltarağı [anat.]

METACENTER : English Turkish

n. denkleşme merkezi

METAGALAXY : English Turkish

n. kâinat

METAGE : English Turkish

n. ölçme, ölçüm, ölçüm ücreti

METAGENESIS : English Turkish

n. metagenez

METAL : English Turkish

n. maden, metâl, kırık taş