Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
MOI : English Turkish

n. ulusal politikaları (yerel yönetimler konusunda, fiziki planlama, nüfus kaydı, vb.) planlayan ve uygulayan devlet kurumu

MOIDORE : English Turkish

n. portekiz altını (eski)

MOIETY : English Turkish

n. yarı, parça, pay, hisse

MOIL : English Turkish

n. ağır iş, kargaşa, karmaşa

MOIL : English Turkish

v. uğraşmak, didinmek

MOIRAI : English Turkish

n. (Yunan Mitolojisi) Kader tanrıçaları (üç kızkardeş tanrıça)

MOIRE : English Turkish

n. hareli kumaş, hare

MOIRE : English Turkish

adj. hareli

MOISSAN : English Turkish

n. bir soyadı; Henri Moissan (
1907), Fransız kimyacı ve kimya alanındaki çalışmalarından ötürü 1906 Nobel ödülü sahibi (ilk olarak elektrik atlaması fırını keşfi ile bilinen)

MOIST : English Turkish

adj. nemli, ıslak, sulu, rutubetli

MOISTEN : English Turkish

v. nemlendirmek, ıslatmak, nemlenmek

MOISTENING : English Turkish

n. nemlendirme

MOISTNESS : English Turkish

n. nemlilik, rutubet

MOISTURE : English Turkish

n. ıslaklık, nem, rutubet

MOISTURIZE : English Turkish

v. nemlendirmek, ıslatmak, nemlenmek

MOISTURIZER : English Turkish

n. nemlendirici, krem

MOISTURIZING CREAM : English Turkish

n. nemlendirici krem

MOITHER : English Turkish

v. şaşırtmak, endişeli olmak

MOKE : English Turkish

n. eşek [amer.], zayıf at [avus.], zenci [kötü]

MOLA : English Turkish

n. bir soyadı

MOLA MOLA : English Turkish

n. okyanus güneşbalığı, büyük bir balık cinsi

MOLAR : English Turkish

n. azıdişi, öğütücü diş

MOLAR : English Turkish

adj. kitleye ait, öğütücü

MOLASSES : English Turkish

n. melas, şeker tortusu

MOLD : English Turkish

n. kalıp, şekil, yapı, yaradılış, küf, gübreli toprak, humuslu toprak