English Turkish
ASHDOD PORT : English Turkish
Ashdod limanı; güney İsrail’in Ashdod şehrinde bulunan marina
ASHEN : English Turkish
adj. kül gibi, külrengi; solgun; dişbudak ağacından yapılmış, dişbudak
ASHER : English Turkish
n. İsrail’in 12 kabilesinden biri (İncil); bir erkek adı (İbranice)
ASHER GINZBERG : English Turkish
"Ahad Haam" (
1927), Musevi filozof, Siyonist organizasyonun lideri, çağdaş İbrani edebiyatının kurucu babalarından biri
ASHES : English Turkish
n. kriket (İngiltere avustralya arasında), kül, ölünün külleri, küller
ASHGABAT : English Turkish
n. Aşkabat; Türkmenistan’ın başkenti
ASHINESS : English Turkish
n. kül renginde olma, grilik, küllerle kapatılmış olma
ASHKELON : English Turkish
n. güney İsrail’de bir şehir
ASHKENAZI : English Turkish
adj. Eskenazi; orta ve kuzey Avrupa Musevileri ile ilgili, orta ve kuzey Avrupa Musevilerine dair
ASHKENAZI : English Turkish
n. Eskenazi; orta veya kuzey Avrupa kökenli Musevi kimse
ASHKENAZI CHIEF RABBI : English Turkish
Eskenazi Baş Hahamı; İsrail’in iki baş hahamından biri
ASHKENAZIC : English Turkish
adj. Eskenazik; (Musevilerle ilgili) orta veya doğu Avrupa kökenli; orta ve kuzey Avrupa Musevileri ile ilgili, orta ve kuzey Avrupa Musevilerine dair
ASHKENAZIM : English Turkish
n. polonya alman yahudileri
ASHKEY : English Turkish
n. ashkey, dişbudak ağcının kanat şeklindeki tohumu
ASHKHABAD : English Turkish
n. Aşkabat; Türkmenistan’ın başkenti
ASHLAND : English Turkish
n. Kentucky merkezli Amerikan ortaklığı, petrol kimyasal ve araç bakım ürünleri imalatçısı; Birleşik Devletler’de birkaç şehrin adı
ASHLAR : English Turkish
n. yontma taş, kesme yapı taşı, yontma taşlardan yapılmış yapı
ASHLER : English Turkish
n. yontma taş, kesme taş, taş ocağından yontulmuş olan pürüzlü taş; yontma taştan yapılmış olan bir şey
ASHMAN : English Turkish
n. bir soyadı
ASHMORE AND CARTIER ISLANDS : English Turkish
n. Ashmore ve Cartier Adaları; Ashmore ve Cartier Adaları Karası, Hint Okyanusu’nda güneydoğu Asya’da yer alan adalar
ASHORE : English Turkish
adv. karaya, kıyıya, karada, kıyıda
ASHPAN : English Turkish
n. kül havuzu, yanan bir nesnenin küllerini tutmak için kullanılan parmaklıklar altında bulunan tepsi (sigarada olduğu gibi)
ASHPIT : English Turkish
n. küllük, kül çukuru
ASHPLANT : English Turkish
n. baston, çevgen
ASHQELON : English Turkish
n. İsrail’de bir şehir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani