English Turkish
N'DJAMENA : English Turkish
n. Çad'ın başkenti (eskiden Fort-Lamy)
N. J. CONTE : English Turkish
n. Nicolas-Jacques Conte (
1805), Fransız kimyacı, modern kurşun kalem ve Conte mum boyasının mucidi
N.B. : English Turkish
n. dikkate al, iyi işaretle (Latince)
N.B. : English Turkish
(Latince) dikkate al, iyice dikkat et
N.C.O. : English Turkish
astsubay, resmi görevi olmayan askeri görevli, diğer askeri birliklere emir verme görevi verilmiş er, özel yetkisi olmayan subay (Askeri)
N.D. : English Turkish
tarihi belirtilmemiş olan bir şey
N.E. : English Turkish
kuzeydoğu, pusula üzerinde kuzey ve doğu arasında bulunan yön
N.Y. : English Turkish
New York, ABD'nin kuzeydoğusunda bir eyalet; N.Y. eyaletinin güneydoğusunda ana şehir ve liman
N/A : English Turkish
n. şu an ulaşılamıyor, burada değil, şu anda meşgul; acil kullanım için erişilebilir değil
N/A : English Turkish
n. uygun değil, geçerli değil
NA : English Turkish
n. Kuzey Amerika, Batı Yarımküre'de kuzey kıtası, Dünya'daki üçüncü en büyük kıta (Kanada, Grönland, Meksika, ve ABD'nin dahil olduğu)
NA : English Turkish
n. sodyum, suyla yüksek oranda tepkimeye giren ve doğal bileşiklerde bol miktarda bulunan gümüş beyaz metalik element (örneğin çoğu tuzda), sodyum (Kimya)
NA : English Turkish
adv. hayır (İskoçça)
NA'MAT DAY-CARE CENTERS : English Turkish
Na'mat gündüz bakım evi (kreş) merkezleri, Na'mat (İsrailli Kadınlar Kuruluşu) tarafından işletilen çocuk bakım merkezleri
NAACP : English Turkish
n. renkli insanların gelişimi için ulusal birlik, amacı Afro-Amerikalıların endişeleri ile ilgilenmek olan organizasyon
NAB : English Turkish
v. kapmak, yakalamak
NABATAEA : English Turkish
n. günümüz Ürdün'ünde var olmuş tarihi Arap krallığı
NABATAEAN : English Turkish
n. Nabataea'da yaşayan kimse, Nabataealı (ayrıca Nabatean)
NABATAEAN : English Turkish
adj. tarihi bir Arap krallığı halkı ile alakalı, Nabataean'ların diline ait (ayrıca Nabatean)
NABATAEAN CITY : English Turkish
Nabataean şehri, Nabataeanlar tarafından inşa edilen tarihi şehir (Filistin'de tarihi Arap halkı)
NABE : English Turkish
mahalle sineması, bölgesel sinema (Argo)
NABEYAKIUDON : English Turkish
n. (Japon mutfağı) tavuk veya balık ile tencerede pişirilen udon eriştesi
NABI : English Turkish
n. peygamber için kullanılan Yahudi ve veya Müslüman terimi
NABISCO : English Turkish
n. New Jersey merkezli Amerikan şirketi, dünya çapında gıda ve market ürünleri üreticisi ve distribütörü
NABLUS : English Turkish
n. Nablus, Batı Şeria'da Filistin Yönetimi kontrolünde bulunan şehir (İbranice'de Shechem olarak bilinen)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani