English Turkish
NAGANA : English Turkish
n. nagana, parazit bulaşmasının neden olduğu toynaklı hayvanları etkileyen hastalık (Çeçe sineğinin neden olduğu), uyku rahatsızlığı ile ilgili olan hastalık (Veteriner Patoloji)
NAGASAKI : English Turkish
n. Nagazaki, güneybatı Japonya'da bir liman, ABD'nin II. Dünya Savaşı'nda ikinci atom bombasını attığı yer
NAGGED HIM : English Turkish
onu rahatsız etti, onun canını sıktı, ona zahmet verdi, ona musallat oldu
NAGGER : English Turkish
n. dırdırcı
NAGGING : English Turkish
n. durmadan hatırlatma eylemi; bıkıp usanmadan eleştirme eylemi; musallat olma veya canını sıkma
NAGGING : English Turkish
adj. dırdır eden, can sıkıcı, rahatsız edici, ardı arkası kesilmeyen; bıkıp usanmadan eleştiren; durmadan hatırlatan; başının etini yiyen kimse ile ilgili
NAGGING DOUBT : English Turkish
ahatsız edici şüphe, ortadan kalkmayan şüphe, sürekli birinin aklında olan tereddüt
NAGGINGLY : English Turkish
adv. başının etini yiyerek, dırdırcı bir şekilde, can sıkıcı bir şekilde, sürekli rahatsızlık vererek
NAGGY : English Turkish
adj. rahatsız olmuş, huysuz, asabi, alıngan
NAGUIB : English Turkish
n. bir erkek ismi (Arapça)
NAGUIB MAHFOUZ : English Turkish
n. (1911 doğumlu) 1988 Nobel Edebiyat Ödülü ile ödüllendirilen Mısırlı yazar ve romancı
NAHAL : English Turkish
n. İsrail Ordusu'nda kolonileri kapsayan özel bir birim
NAHAL SOLDIERS : English Turkish
Nahal askerleri, İsrail Nahal piyade birlikleri (çığır açıcı faaliyetlerle ordu hizmetini birleştiren birim) askerleri
NAHAL-OZ CROSSING : English Turkish
Nahal-Oz geçiş noktası, İsrail ve Filistin Özerk Yönetimi arasında Gazze Şeridi'nin doğu ucunda bulunan geçiş noktası
NAHARAYIM : English Turkish
n. İsrail'de elektrik santralinin bulunduğu site
NAHARIYA : English Turkish
n. İsrail'in kuzeyinde tatil kasabası
NAHMAN : English Turkish
n. bir erkek ismi (İbranice)
NAHUATL : English Turkish
n. bir çok Meksika Kızılderili kabilesi'nden birinin üyesi
NAHUATL : English Turkish
n. bir sürü lehçesi olan Yerli dili
NAHUM : English Turkish
n. Nineveh'in çöküşünü önceden haber veren altıncı yüzyıl peygamberi (İncil'den); Küçük Peygamberler'in altıncı kitabı (İncil'den); bir erkek ismi (İbranice)
NAHUM GOLDMAN : English Turkish
halka malolmuş kişi, Siyonist Organizasyonu başkanı, Diaspora Müzesi'nin planlayıcısı
NAIAD : English Turkish
n. su perisi, ırmak perisi
NAIF HAWATME : English Turkish
Filistin'in Bağımsızlığı için Demoktarik Cephe'nin lideri (İslamik terör organizasyonu)
NAIL : English Turkish
v. çivilemek, çivi çakmak, mıhlamak, kavramak, yakalamak, meydana çıkarmak, vurmak
NAIL : English Turkish
n. çivi, tırnak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani