English Turkish
NOH : English Turkish
n. japon klasik draması
NOH PLAY : English Turkish
n. Japonya’ya özgü klasik drama
NOHOW : English Turkish
adv. asla, katiyen, kesinlikle
NOIR : English Turkish
adj. siyah (Fransızca); koyu, gölgeli
NOIRE : English Turkish
adj. siyah (Fransızca)
NOISE : English Turkish
n. gürültü, ses, patırtı, velvele, parazit
NOISE : English Turkish
v. gürültü etmek, ses çıkarmak
NOISE ABOUT : English Turkish
v. yaymak, ilan etmek
NOISE ABROAD : English Turkish
v. yaymak, duyurmak, ilan etmek
NOISE IT : English Turkish
v. gürültü çıkarmak
NOISE LEVEL : English Turkish
ses düzeyi, parazit seviyesi
NOISE POLLUTION : English Turkish
n. gürültü kirliliği
NOISE SUPPRESSION : English Turkish
n. gürültü giderme, parazit giderme
NOISE VOLTAGE : English Turkish
n. gürültü voltajı
NOISELESS : English Turkish
adj. gürültüsüz, sessiz, sakin
NOISELESSLY : English Turkish
adv. sessizce, gürültüsüzce
NOISELESSNESS : English Turkish
n. sessizlik
NOISEMAKER : English Turkish
n. gürültü yapan kimse, toplulukta çok konuşan kimse; gürültücü kimse
NOISEPROOF : English Turkish
adj. ses geçirmez
NOISES : English Turkish
n. belli bir etki yaratmak veya dikkat çekmek için yapılan yorumlar veya hareketler
NOISILY : English Turkish
adv. gürültüyle
NOISINESS : English Turkish
n. gürültücülük, gürültü
NOISOME : English Turkish
adj. iğrenç, pis kokulu, mide bulandırıcı, zararlı, muzır
NOISOMELY : English Turkish
adv. iğrenç bir şekilde, mide bulandırıcı bir şekilde
NOISY : English Turkish
adj. gürültülü, patırtılı, sesli, gürültücü, yaygaracı, rahatsız edici, göze batan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani