Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NOCTAMBULIST : English Turkish

n. uyurgezer

NOCTAMBULISTIC : English Turkish

adj. uyurgezerlikle ilgili olan

NOCTIVAGANT : English Turkish

adj. gece dolaşan

NOCTULE : English Turkish

n. erken uçan yarasa

NOCTURN : English Turkish

n. gece ayini

NOCTURNAL : English Turkish

adj. gece, geceleyin hareketlenen

NOCTURNAL EMISSION : English Turkish

düş azması, "ıslak rüya", erkeğin uyku sırasında istem dışı boşaldığı durum

NOCTURNAL RAPTORS : English Turkish

gece avlanan yırtıcı kuş

NOCTURNALLY : English Turkish

adv. gece, geceleyin

NOCTURNE : English Turkish

n. gece manzarası, duygulu melodi, gece müziği

NOCUOUS : English Turkish

adj. zararlı, zarar veren, zehirli

NOCUOUSLY : English Turkish

adv. zararlı bir şekilde

NOD : English Turkish

n. kafa sallama, baş işareti, başı öne düşme

NOD : English Turkish

v. kafa sallamak (olumlu), sallamak (baş), başı ile onaylamak, başıyle selâm vermek, başı öne düşmek, hata yapmak, dikkatsiz davranmak

NOD OFF : English Turkish

v. uyuklamak, pineklemek

NOD ONE'S ASSENT : English Turkish

v. başı ile onaylamak

NOD ONE'S HEAD : English Turkish

v. başını sallamak

NOD SMB OUT : English Turkish

v. çıkmasını işaret etmek

NOD TO SMB : English Turkish

v. başını sallamak, selâmlamak (başı ile)

NODAL : English Turkish

adj. düğüm, boğum

NODAL POINT : English Turkish

n. titreşim halindeki telin hareketsiz noktası, boğum noktası

NODALLY : English Turkish

adv. boğumlar aracılığı ile (Tıp, Anatomi)

NODDED IN AGREEMENT : English Turkish

olumlu bir şekilde kafa salladı, kabul ettiğini göstererek kafasını yukarı ve aşağı doğru hareket ettirdi

NODDER : English Turkish

n. başını diken kimse; kafa sallayan kimse

NODDING ACQUAINTANCE : English Turkish

merhabası olma, az tanıma