English Turkish
NON-MARKETABLE SECURITIES : English Turkish
pazarlanamayan menkul değerler, başka birine kolayca satılamayan veya paraya dönüştürülemeyen hisse senetleri veya tahviller
NON-METAL : English Turkish
metal olmayan, metal özellikleri olmayan kimyasal madde
NON-NEGOTIABLE INSTRUMENT : English Turkish
ciro dilemeyen senet, başka birine kolayca aktarılamayan mali belge
NON-PARTY MOVEMENT : English Turkish
ağımsız hareket, belirli bir parti ile bağlantılı olmayan siyasi hareket
NON-PAYMENT OF CHECKS : English Turkish
çekleri ödememe, çek değerini ödemeyi reddetme
NON-PERFORMANCE : English Turkish
yerine getirmeme, belli bir görevi yerine getirmekten kaçınma, bir eylemin eksik icra edilmesi
NON-PROFIT : English Turkish
kâr amacı gütmeyen, kâr elde etme amacı olmayan, para kazanma amacı olmayan
NON-PROFIT CORPORATION : English Turkish
kâr amacı gütmeyen şirket, para kazanma amacı olmayan şirket veya kuruluş
NON-PROFITABILITY : English Turkish
kârlılık olmayan, randıman olmayan, sıkıntıya değmeyen
NON-RECOURSE LOAN : English Turkish
geri ödemesiz kredi, belirli şartlar altında burs olarak verilen kredi
NON-RECURRING INCOME : English Turkish
ir defaya mahsus olan kazanç, tek seferlik kazanç
NON-RENTABILITY : English Turkish
kiralanabilir niteliği olmayan, kiralanması mümkün olmayan
NON-RESIDENT : English Turkish
yerleşik olmayan kimse, bir bölgenin sakini olmayan kimse
NON-RESIDENTIAL AMBASSADOR : English Turkish
çalıştığı ülkede daimi olarak oturmayan ve zaman zaman ziyarette bulunan büyükelçi
NON-RESIDENTIAL ENVOY : English Turkish
çalıştığı ülkede daimi olarak oturmayan ve zaman zaman ziyarette bulunan elçi
NON-RESIDENTS' DEPOSITS : English Turkish
İsrail’de yabancı vatandaşlar tarafından yatırılan mevduatlar
NON-RETURN-TO-ZERO INVERTED : English Turkish
0 bit'in sinyal değişikliği 1 bit'in durumda değişiklik yapılmaması ile temsil edildiği veri depolama metodu, NRZI (Bilgisayar)
NON-STANDARD : English Turkish
adj. standart olmayan, normal olmayan, tipik olmayan, sırdan olmayan, yaygın olarak kabul edilmiş olmayan; (dil, kelime veya ifade hakkında) doğru olarak veya genel olarak kabul edilmiş standart şekli olarak düşünülmeyen
NON-STOP : English Turkish
adj. aralıksız, düzenli, direkt, durmadan devam eden
NON-STOP FIRE : English Turkish
aralıksız devam den ateş, aralıksız olan silah ateşi, düşmanı hem fiziksel hem de ruhsal olarak yaralamayı hedefleyen ateş
NON-SUFFICIENT FUNDS CHECK : English Turkish
onu karşılayacak kadar para kaynağı olmayan hesaptan yazılmış olan çek
NON-UNIFORM MEMORY ACCESS : English Turkish
düzensiz bellek erişimi, her işlemcinin kendi hafızasının olduğu ama diğer işlemci hafızalarınada erişilebilen paralel işlemci mimarisi, NUMA (Bilgisayar)
NON-USER : English Turkish
hakkını kullanmayan, yasal hak veya ayrıcalığı kullanmayan
NON-VERBAL COMMUNICATION : English Turkish
sözlü olmayan iletişim, kelimeler kullanmadan gerçekleşen iletişim
NON-VIOLENT ACT : English Turkish
şiddete dayalı olmayan eylem, şiddet içermeyen eylem
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani