English Turkish
ASSIGNABLE : English Turkish
adj. atfedilebilir, yüklenebilir, verilebilir, devredilebilir
ASSIGNATION : English Turkish
n. saptama, belirleme; göreve seçme, atama, devir; randevu, buluşma
ASSIGNED : English Turkish
adj. atanmış, tahsis edilen, paylaştırılmış, bölüştürülmüş; şart koşulan
ASSIGNED ACCOUNT : English Turkish
devredilmiş hesap, borç alan kimse tarafından borcunu geri ödeyeceğine dair teminat olarak teklif edilen banka hesabı
ASSIGNED READING : English Turkish
elirlenmiş olan okuma metni, gerekli olan okuma, Milli Eğitim Bakanlığı talimatlarına göre okunulması gereken metin
ASSIGNED TO CATEGORIES : English Turkish
kategorilere ayrılmış, gruplara bölünmüş, sınıflandırılmış
ASSIGNEE : English Turkish
n. devralan kimse, vekil
ASSIGNER : English Turkish
n. atayan kimse, tahsis eden kimse, paylaştıran ya da bölüştüren kişi
ASSIGNING : English Turkish
n. atama, paylaştırma, bölüştürme, verme; tayin etme
ASSIGNING A TASK : English Turkish
görev vermek, iş vermek, ödev vermek, sorumluluk vermek
ASSIGNING TO CATEGORIES : English Turkish
kategorilere ayırma, gruplara bölme, sınıflandırma
ASSIGNMENT : English Turkish
n. belirleme, kararlaştırma; atama, tahsis, tayin, görev, iş; ödev, ev ödevi; devretme, devir; feragat senedi, havale senedi
ASSIGNMENT OF PROCEEDS : English Turkish
alacakların devri, sigorta şirketinden tazminat parasını aktarma sıralaması
ASSIGNOR : English Turkish
n. devreden
ASSIMILABLE : English Turkish
adj. benzetilebilir, benimsenebilir, başka bir grubun kültürel geleneklerine katılabilir
ASSIMILATE : English Turkish
v. özümlemek, sindirmek, özümsemek, benimsemek, özümsenmek, benimsenmek; benzetmek
ASSIMILATED : English Turkish
adj. benzeşen
ASSIMILATION : English Turkish
n. asimilasyon, özümseme, özümleme, sindirim; benzeyiş, benzeşme
ASSIMILATIVE : English Turkish
adj. benzeten, asimilasyon eğilimi olan veya asimilasyon işle tanımlanan; asimilasyona neden olan
ASSIMILATOR : English Turkish
n. asimile edilen, başka bir grubun kültürel geleneklerine katılan kimse
ASSINIBOINE : English Turkish
n. güney Kanada’da bir nehir
ASSISI : English Turkish
n. orta İtalya’da bir kasaba
ASSIST : English Turkish
v. yardım etmek, yardımcı olmak, desteklemek; hazır bulunmak
ASSIST : English Turkish
n. yardım, sayı yaptırma (takım)
ASSIST AT : English Turkish
yardım etme, katılmak, yardım etmek, yer almak, hazır bulunmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani