English Turkish
NOOKY : English Turkish
n. kadın cinsel organı, vajina (Kaba Argo)
NOOKY : English Turkish
adj. köşeleri olan; oyukları olan
NOOLOGICAL : English Turkish
adj. muhakeme üzerine yapılan araştırma ile ilgili; mantıkla ilgili
NOOLOGY : English Turkish
n. muhakeme bilimi, zihin gücü bilimi
NOON : English Turkish
n. öğle, öğle vakti
NOON : English Turkish
adj. öğle, öğlen
NOONDAY : English Turkish
n. öğle vakti
NOONE : English Turkish
n. bir soyadı
NOONING : English Turkish
n. öğle, öğlen, öğlen saat on iki, gün ortası, öğle vakti; öğle yemeği vakti; öğle arası verme
NOONTIDE : English Turkish
adj. öğle vakti
NOONTIME : English Turkish
n. öğle vakti
NOOSE : English Turkish
n. ilmik, ilmek, kement, bağ, bağlantı, ilişki, tuzak
NOOSE : English Turkish
v. ilmik yapmak, kementle yakalamak
NOPAL : English Turkish
n. hint inciri, frenk inciri
NOPE : English Turkish
interj. olmaz, hayır
NOPE : English Turkish
art. hayır, yok
NOR : English Turkish
conj. ne de, ne, de değil
NOR YET : English Turkish
adv. bile
NOR'WESTER : English Turkish
n. kuzeybatıdan gelen şey, kuzeybatı rüzgarı; (British Argo) sert alkollü içki
NOR. : English Turkish
n. Kuzey, pusula üzerinde güneyin zıt yönü
NORAD : English Turkish
Kuzey Amerika Hava Savunma Komutanlığı, olabilecek saldırı işaretlerine karşı gökyüzünü izleyen Kolorado'da (ABD) bulunan komuta merkezi
NORADRENALIN : English Turkish
n. noradrenalin, bir hormon türü
NORADRENALINE : English Turkish
n. noradrenalin, bir hormon türü
NORBERT : English Turkish
n. bir erkek ismi
NORBERT WIENER : English Turkish
n. (
1964) sibernetik bilimini kuran Amerikalı matematikçi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani