Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NOSE OUT : English Turkish

koklayarak bulmak, kokusunu almak, kıl payı kazanmak, burun farkı ile kazanmak

NOSE OVER : English Turkish

urnu üzerine çakılmak, burnu üzerine dikilmek

NOSE POKER : English Turkish

her şeye burnun sokan kimse, meraklı kimse, diğer insanların işlerine karışan kimse, işgüzar

NOSE RAG : English Turkish

n. mendil, gözleri veya burnu silmek için kullanılan küçük kumaş parçası

NOSE RING : English Turkish

urun halkası

NOSE UP : English Turkish

tırmanışa geçmek (uçak), yükselmek

NOSE WIPE : English Turkish

n. burnu silmek için kullanılan mendil, burun silmek için kullanılan kağıt mendil

NOSEBAG : English Turkish

n. yem torbası

NOSEBAND : English Turkish

n. hayvan burnun üstünde duran koşum takımı veya yular parçası

NOSEBLEED : English Turkish

n. burun kanaması

NOSECAP : English Turkish

n. tüfeğin üst parçası

NOSECONE : English Turkish

n. roket ucu konisi

NOSED : English Turkish

adj. burunlu

NOSED : English Turkish

suff. burunlu

NOSED INTO : English Turkish

urnunu soktu, karıştı, diğer insanların işlerine karıştı, araya girdi

NOSEDIVE : English Turkish

n. pike, başaşağı dalış

NOSEDIVE : English Turkish

v. pike yapmak, hızla inişe geçmek

NOSEGAY : English Turkish

n. çiçek demeti

NOSEPIECE : English Turkish

n. burun kayışı (at), mikroskopta mercek yeri

NOSERAG : English Turkish

n. mendil [arg.]

NOSEWARMER : English Turkish

n. burnu sıcak tutmak için içeride ve açık havada kullanılan burun örtüsü

NOSEY : English Turkish

adj. meraklı, başkasının işine burnunu sokan, kokulu, güzel kokulu, küf kokulu

NOSEY PARKER : English Turkish

aşkasının işine burnunu sokan tip, meraklı taze

NOSH : English Turkish

n. aperatif, meze; atıştırma, yemek yeme (Argo)

NOSH : English Turkish

v. (Argo) atıştırmak, yemek (özellikle şekerlemeler)