English Turkish
NOSHER : English Turkish
n. (Argo) atıştıran kimse, hafif yiyecekler yiyen kimse, ufak lokmalarla yiyen kimse (çoğu kez şekerleme)
NOSHERY : English Turkish
n. yemek yeme yeri, lokanta, hafif yiyecek büfesi, kafeterya
NOSILY : English Turkish
adv. her şeye burnu sokarak, meraklı bir şekilde, merakla bakarak
NOSINESS : English Turkish
n. her işe burnunu sokma
NOSING : English Turkish
n. basamak kenarı, basamak kenarı çıkıntısı
NOSOCOMIAL : English Turkish
adj. nozokomyal, hastanede meydana gelen veya hastane ili ilgili olan
NOSOGEOGRAPHIC : English Turkish
adj. hastalıkların coğrafi dağılımı ile ilgili
NOSOGEOGRAPHICAL : English Turkish
adj. hastalıkların coğrafi dağılımını inceleyen bilim dalı ilgili (hastalıkların coğrafi dağılımı)
NOSOGEOGRAPHY : English Turkish
n. hastalıkların coğrafi dağılımını inceleyen bilim dalı
NOSOGRAPHIC : English Turkish
adj. hastalıkların sistematik tanımı ile ilgili
NOSOGRAPHY : English Turkish
n. hastalıkların sistematik tanımı
NOSOLOGIC : English Turkish
adj. nozoloji ile ilgili (hastalıkların sınıflandırılması)
NOSOLOGICAL : English Turkish
adj. nozolojik, hastalıkların sistematik sınıflandırılması ile ilgili
NOSOLOGICALLY : English Turkish
adv. nozolojik olarak, hastalıkların sistematik sınıflandırılması ile
NOSOLOGIST : English Turkish
n. nozoloji uzmanı, hastalık sınıflandırılması uzmanı
NOSOLOGY : English Turkish
n. hastalıkları sınıflandırma bilimi
NOSTALGIA : English Turkish
n. nostalji, geçmişe özlem, vatan hasreti, hasret, özlem
NOSTALGIC : English Turkish
adj. nostaljik, geçmişe özlem belirten, yurt özlemi ile ilgili
NOSTALGICALLY : English Turkish
adv. nostaljik bir şekilde, özlem dolu bir şekilde, geçmişe özlem duyarak, duygusal bir şekilde
NOSTRIL : English Turkish
n. burun deliği
NOSTRILS : English Turkish
n. burun deliği, ön burun delikleri
NOSTRUM : English Turkish
n. kocakarı ilacı, her derde deva, dertlere çare olacağı öne sürülen yenilik
NOSY : English Turkish
adj. meraklı, her şeye burnunu sokan, kokulu, güzel kokulu, küf kokulu
NOSY PERSON : English Turkish
meraklı kimse, diğer insanların işlerine karışan kimse, işgüzar
NOT : English Turkish
art. değil, yok
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani