English Turkish
NOTHING SERIOUS : English Turkish
önemli bir şey değil
NOTHING SHORT OF : English Turkish
-den başka hiçbir şey,
den farksız
NOTHING SPECIAL : English Turkish
çok özel bir şey değil, şöyle böyle, yalnızca, ılımlı, orta
NOTHING SUCCEEDS LIKE SUCCESS : English Turkish
aşarı başarıyı getirir, başarıda fazla söze gerek yok, başarı başarıyı çeker
NOTHING TO : English Turkish
göre önemsiz, göre hiçbir şey
NOTHING TO BE DONE : English Turkish
yapacak bir şey yok
NOTHING TO DECLARE : English Turkish
deklare edecek hiçbir şeyim yok
NOTHING TO DO WITH : English Turkish
ile alakası olmamak, ile hiçbir bağlantısı olmamak
NOTHING TO SPEAK OF : English Turkish
kayda değer bir şey değil, bahse değer bir şey değil, üzerinde durulacak önemli bir şey değil
NOTHING TO TELL HOME ABOUT : English Turkish
çok önemli bir şey değil, kayda değer bir şey değil, özel bir şey değil, heyecanlanacak bir durum değil
NOTHING TO WRITE HOME ABOUT : English Turkish
çok önemli bir şey değil, özel bir şey değil, heyecanlanacak bir durum değil
NOTHING VENTURED NOTHING GAINED : English Turkish
denemeyen biri başaramaz
NOTHING WILL HAPPEN TO HIM : English Turkish
ona bir şey olmayacak, ona zarar gelmeyecek, onun başına kötü bir şey gelmeyecek
NOTHING'S NEW : English Turkish
yeni bir şey yok, her zamanki gibi, yeni haberler yok, yeni gelişmeler yok
NOTHINGNESS : English Turkish
n. hiçlik, boşluk, anlamsızlık, bilinçsizlik
NOTICE : English Turkish
n. dikkat, bilgi, genelge, farketme, ihbarname, ihtar, uyarı, ikaz, ilan, bildiri, ihbar, duyuru, mühlet, süre (tanınan)
NOTICE : English Turkish
v. farkına varmak, farketmek, dikkat etmek, önemsemek, eleştirmek (kitap vb.), duyurmak, bildirmek
NOTICE BOARD : English Turkish
ilân tahtası, duyuru panosu
NOTICE OF MEETING : English Turkish
ir şirketin genel toplantısına katılmak için yapılan davet
NOTICE OF WITHDRAWAL : English Turkish
para çekme ihbarı, müşteri tarafından yapılan mevduat hesabından para çekmek istediğine dair bildiri
NOTICE PERIOD : English Turkish
n. ihbar süresi, mühlet
NOTICE TO QUIT : English Turkish
tahliye ihtarnamesi
NOTICEABILITY : English Turkish
n. dikkat çekicilik, fark edilebilirlik, göze çarpma, dikkat çekme durumu
NOTICEABLE : English Turkish
adj. belli, farkedilebilir, göze çarpan, dikkate değer
NOTICEABLY : English Turkish
adv. fark edilebilir bir şekilde, göze çarpan bir şekilde, oldukça; besbelli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani