Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NUCLEAR EXPERIMENT : English Turkish

nükleer deney, plütonyumun veya uranyumun erime sürecini inceleyen deney

NUCLEAR FACILITY : English Turkish

nükleer santral

NUCLEAR FALLOUT : English Turkish

nükleer serpinti, nükleer patlama nedeniyle oluşan radyoaktif malzeme yüklü parçacıklar

NUCLEAR FAMILY : English Turkish

çekirdek aile; anne baba ve çocuktan olusan aile

NUCLEAR FISSION : English Turkish

nükleer parçalanma, atom çekirdeğinin parçalanması

NUCLEAR FUEL : English Turkish

nükleer yakıt, yakıt kaynağı olarak nükleer parçalanma kullanımı

NUCLEAR FUSION : English Turkish

nükleer birleşme, çekirdek birleşmesi

NUCLEAR MAGNETIC RESONANCE : English Turkish

nükleer manyetik rezonans, bir madde yada vücudun bir parçasının manyetik alana maruz bırakılarak radyasyon tabanlı olmayan görüntüleme tekniği, NMR

NUCLEAR MEDICINE : English Turkish

nükleer tıp, hastanın vücudunu görüntülemek veya enfekte olmuş hücreleri yok etmek için radyoaktif malzemeler kullanan tıp

NUCLEAR MUSHROOM : English Turkish

nükleer patlamanın olduğu yer üzerinde oluşan mantar şeklindeki duman sütunu

NUCLEAR NON-PROLIFERATION TREATY : English Turkish

nükleer silahlanmanın yayılmasını engelleme anlaşması, nükleer teknolojinin yeni uluslarca sahip olunmasını yada nükleer silahların yayılmasını önlemek için bir çok ulus tarafından imzalanan anlaşma

NUCLEAR NONPROLIFERATION TREATY : English Turkish

nükleer silahlanmanın yayılmasını engelleme anlaşması, nükleer silah yapımında kullanılan teknoloji ve malzemelerin yayılmasını önlemek için imzalanan uluslararası anlaşma (1970 yılında yürürlüğe giren)

NUCLEAR PARITY : English Turkish

nükleer eşitlik, düşman ülkeler arasında eşit miktarda nükleer silahların bulunduğu durum

NUCLEAR PHYSICS : English Turkish

nükleer fizik

NUCLEAR POWER : English Turkish

nükleer güç, atom bombasına sahip ülke

NUCLEAR POWER PLANT : English Turkish

n. nükleer santral, türbinler için buhar üretmek ve daha sonra elektrik gücü üretmek için jeneratörleri çalıştıran nükleer enerjinin ısıya dönüştürüldüğü enerji santrali

NUCLEAR POWER STATION : English Turkish

nükleer santral, elektrik üretmek için kullanılan nükleer reaktör

NUCLEAR POWERED SUBMARINE : English Turkish

nükleer güçle çalışan denizaltı

NUCLEAR RADIATION : English Turkish

nükleer radyasyon, kaynağı atom bölünmesi veya nükleer parçalanma işleminde olan iyonikleşmiş radyasyon

NUCLEAR REACTION : English Turkish

nükleer reaksiyon

NUCLEAR REACTOR : English Turkish

atom reaktörü

NUCLEAR RESEARCH : English Turkish

nükleer araştırma, nükleer enerji bilimi

NUCLEAR TECHNOLOGY : English Turkish

nükleer teknoloji, atomik veya nükleer reaksiyonlarla ilgili olan bilim ve teknoloji

NUCLEAR TEST : English Turkish

n. nükleer test, nükleer silahları değerlendirmek için yapılan test

NUCLEAR TEST-BAN TREATY : English Turkish

nükleer deneylerini yasaklayan anlaşma, nükleer silahlar test etmemeyi yasaklayan 1983’te İngiltere Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasında imzalanan anlaşma (havada, deniz altında veya açık mekanda)