Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OFAY : English Turkish

n. (Hakaret edici ABD Argosu) beyaz insan

OFF : English Turkish

adj. uzak, sapa, ters, öteki, sağdaki, çıkmış, bozuk, devre dışı, kapalı, kötü, yorgun, çıkarılmış, olası

OFF : English Turkish

adv. uzak, uzağa, uzakta, çıkmış, kopuk, geçersiz, kesik, kapalı, tamamen, izinli

OFF : English Turkish

prep. den, dan, dışında, haricinde, izinli, olası

OFF : English Turkish

interj. defol

OFF : English Turkish

n. başlangıç, baş

OFF : English Turkish

v. öldürmek

OFF AND ON : English Turkish

ara sıra, bazen

OFF BASE : English Turkish

adj. yanlış yolda, yoldan çıkmış

OFF CHANCE : English Turkish

uzak bir ihtimal

OFF COLOR : English Turkish

solmuş, doğal renkte olmayan, belirsiz, kalitesi şüpheli, keyifsiz, açık saçık, müstehcen

OFF COLOUR : English Turkish

solmuş, doğal renkle olmayan, belirsiz, kalitesi şüpheli, keyifsiz, açık saçık, müstehcen

OFF DAY : English Turkish

izin günü

OFF DUTY : English Turkish

görev dışında, izinli

OFF FORM : English Turkish

adj. biçimsiz, şekilsiz

OFF HAND : English Turkish

yarım yamalak, baştan savma bir şekilde, dikkatsizce, gelişigüzel; hazırlıksız

OFF HIS ROCKER : English Turkish

kafayı yemiş, aklını kaçırmış, çılgın, çatlak

OFF HOOK : English Turkish

açık telefon, meşgul, kullanımda, bağlı, telefonu kapatmamış

OFF KEY : English Turkish

akortsuz, ayarsız

OFF LICENCE : English Turkish

n. içki satma ruhsatı, içki satılan dükkân

OFF LICENSE : English Turkish

içki satma ruhsatı, içki satılan dükkân

OFF LIMITS : English Turkish

yasak, izin verilmeyen, yasak bölge

OFF LINE : English Turkish

devre dışı, çevrimiçi değil, kesilmiş, bağlantısız, bir bilgisayarın başka bir bilgisayara veya bir İnternet hizmet sağlayıcısına bağlı olmadığı durum

OFF ONE'S CHUMP : English Turkish

aklını kaçırmış, kafayı üşütmüş, çatlak

OFF ONE'S ONION : English Turkish

adj. kafadan çatlak, kaçık, deli