Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OF NOBLE BEARING : English Turkish

adj. asil davranışlı

OF NOBLE BIRTH : English Turkish

asil

OF NOTE : English Turkish

adj. tanınmış, önemli

OF OLD : English Turkish

eski, eskiden, eskiden kalma

OF ONE MIND : English Turkish

aynı fikirde, oy birliği ile, tamamen uzlaşarak

OF ONE'S OWN : English Turkish

kendisinin, kendi

OF ONE'S OWN ACCORD : English Turkish

kendi isteğiyle, kendiliğinden

OF ONE'S OWN FREE WILL : English Turkish

kendi özgür iradesi ile, kendi istediği için, kendi arzusuyla, dış etki olmadan

OF ONE`S OWN FREE WILL : English Turkish

kendi özgür iradesi ile, kendi seçimi ile

OF ONESELF : English Turkish

pron. kendi hakkında, kendiliğinden

OF PARAMOUNT IMPORTANCE : English Turkish

son derece önemli olan, çok önemli, son derece kayda değer

OF PENSIONABLE AGE : English Turkish

n. emeklilik yaşı

OF POOR PHYSIQUE : English Turkish

adj. zayıf bünyeli, cılız

OF POOR QUALITY : English Turkish

kalitesiz, düşük kaliteli

OF PRIMARY IMPORTANCE : English Turkish

irinci derecede önemli, en önemli

OF PUBLIC CONCERN : English Turkish

tüm halkı ilgilendiren, halk için önemli olan, tüm halkı etkileyen

OF RARE BEAUTY : English Turkish

nadir güzellikte, mükemmel güzellikte, olağanüstü güzel olan, çok sık rastlanmayan güzellikte

OF RECENT DATE : English Turkish

adj. son günlerdeki, yeni olmuş

OF RIGHT : English Turkish

kanunen, kanuna göre

OF RIPE AGE : English Turkish

olgun yaşta, ergin yaşta

OF ROYAL BLOOD : English Turkish

kraliyet kanından, kraliyet ailesinden, krallar ailesinden

OF SCANTY MEANS : English Turkish

fakir, maddi imkanları olmayan

OF SECONDARY IMPORTANCE : English Turkish

ikinci planda olan, daha az önemli sayılan, ikinci derecede önemli olan

OF SERVICE : English Turkish

yararı olmak, yardım etmek, yardımcı olmak

OF SET PURPOSE : English Turkish

kararlı bir şekilde; kasıtlı olarak