English Turkish
OSCAR NOMINATION : English Turkish
oskar adaylığı, bir Akademi Ödülü'ne aday gösterilme, Oskar adayı olarak seçilme
OSCAR WILDE : English Turkish
(
1900) kariyerinin çoğunu İngiltere'de geçiren İrlanda asıllı şair yazar ve oyun yazarı, "Dorian Gray'in Portresi" nin yazarı
OSCE : English Turkish
Avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı, çatışmaların önlenmesi insan hakları meseleleri ve çevrenin korunması ile ilgili 55 devletin oluşturduğu Avrupa organizasyonu (ABD, Kanada ve Rusya'nın da dahil olduğu) (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı)
OSCEOLA : English Turkish
n. (
38) Florida Seminole Kızılderili kabilesi lideri, ABD'nin Kızılderilileri güneydoğu ABD'ye zorla tehcirine karşı 1835 direniş lideri
OSCILLATE : English Turkish
v. sarkaç gibi sallanmak, salınmak, sallanmak, bocalamak, tereddüd etmek, sallandırmak
OSCILLATING : English Turkish
adj. titreşen
OSCILLATION : English Turkish
n. salınım, sallanma, titreşim, tereddüd, kararsızlık
OSCILLATOR : English Turkish
n. osilatör, titreşim oluşturan alet
OSCILLATORY : English Turkish
adj. osilatuar, osilasyon ile karakterize edilen; dalgalanan; değişken; kararsız, fikirler arasında gidip gelen
OSCILLOGRAM : English Turkish
n. osilogram
OSCILLOGRAPH : English Turkish
n. osilograf
OSCILLOGRAPHIC : English Turkish
adj. osilografik, osilograf ile yapılan kayıtlarla ilgili; dalgalanmaları elektriksel niceliklerle gösteren dalga biçimlerinin kaydına ait (Elektronik)
OSCILLOGRAPHICALLY : English Turkish
adv. osilografi yoluyla, dalgalanmaları elektriksel niceliklerle gösteren dalga biçimlerinin kaydı ile (Elektronik)
OSCILLOGRAPHY : English Turkish
n. osilografi, dalgalanmaları elektriksel niceliklerle gösteren dalga biçimlerini kaydetme (Elektronik)
OSCILLOMETER : English Turkish
n. osilometre, arteriyel nabzın titreşimlerini kaydeden alet (Tıp)
OSCILLOMETRIC : English Turkish
adj. osilometrik, arteriyel nabzın dalgalanmalarını ölçme ile ilgili (Tıp)
OSCILLOMETRY : English Turkish
n. osilometri, osilometre ile arteriyel nabzın dalgalanmasını ölçme
OSCILLOSCOPE : English Turkish
n. osiloskop
OSCILLOSCOPIC : English Turkish
adj. osiloskopik, osiloskopa ait (elektrik akımındaki dalgalanmaları gösteren cihaz); osiloskop ile yapılan
OSCILLOSCOPICALLY : English Turkish
adv. osiloskop aracılığı ile, osiloskop ile (akım veya elektrik voltaj değişikliklerini kaydetme ve görüntüleme cihazı)
OSCINE : English Turkish
n. ötücü kuş
OSCITATION : English Turkish
n. esneme, ayakta uyuma, dikkatsizlik
OSCULANT : English Turkish
adj. öpen, dokunan, yaslanan
OSCULAR : English Turkish
adj. oskülüme ait, oskülüm ile ilgili; öpüşe ait; ağza ait
OSCULATE : English Turkish
v. öpmek, dayanmak, ilgisi olmak, ortak özellikleri olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani