Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OVERINTELLECTUALLY : English Turkish

adv. aşırı entelektüel bir biçimde, fazla zekâ ile

OVERINTENSE : English Turkish

adj. aşırı yoğun, aşırı şiddetli; aşırı güçlü; aşırı duygusal

OVERINTENSELY : English Turkish

adv. aşırı güçlü bir şekilde, aşırı şiddetli biçimde; aşırı gayretli bir şekilde

OVERINVEST : English Turkish

v. aşırı yatırım yapmak, çok fazla yatırım yapmak; aşırı derecede yatırımda bulunmak (maddi veya duygusal yönden)

OVERISSUE : English Turkish

n. piyasaya fazla sürme, fazla miktarda tedavüle çıkarma, fazla emisyon

OVERISSUE : English Turkish

v. piyasaya fazla sürmek, fazla miktarda tedavüle çıkarmak

OVERJOY : English Turkish

v. çok memnun kalmak, çok mutlu olmak, aşırı sevinmek

OVERJOYED : English Turkish

adj. çok memnun, aşırı sevinçli, sevincinden etekleri zil çalan

OVERKILL : English Turkish

v. fazlasıyla üstesinden gelebilecek nükleer güç kullanarak düşmanı yenmek, yenmek için gerekli olacağından daha fazla nükleer güç kullanarak düşmanı yok etmek

OVERKILL : English Turkish

n. düşmanın fazlasıyla üstesinden gelebilecek nükleer güç, düşmanı yenmek için gerekli olandan çok daha fazla bir nükleer güç; istenilen hedefi aşan bir çaba (özellikle gereksiz öldürme içeren askeri operasyon); daha az getiri ile sonuçlanan girişim (Ticaret); gerekli olandan daha fazla olma, fazlalık (Argo)

OVERLADE : English Turkish

v. aşırı yüklemek, haddinden fazla yüklemek, çok fazla yük yüklemek

OVERLADEN : English Turkish

adj. fazla yüklenmiş, aşırı yüklü

OVERLAND : English Turkish

adv. karadan, karayolu ile

OVERLAND : English Turkish

adj. kara, karada, karayolu ile yapılan

OVERLAND ROUTE : English Turkish

n. karayolu

OVERLAND TRANSPORT : English Turkish

n. karayolu taşımacılığı

OVERLAP : English Turkish

n. aşma, kaplama, üst üste gelme

OVERLAP : English Turkish

v. kaplamak, üstünü örtmek, üstüne gelmek, üst üste gelmek, çakışmak, aşmak

OVERLAPPING : English Turkish

adj. örtüşen,
e kadar uzanan, bir kısmını kaplayan; ortak bir şeye sahip olan

OVERLAPPING PERIOD : English Turkish

örtüşme süresi, iki zaman diliminin kısmen çakışması

OVERLARGE : English Turkish

adj. aşırı büyük, çok fazla büyük

OVERLAVISH : English Turkish

adj. aşırı cömert, fazlasıyla eli açık; aşırı savurgan; tutumsuz

OVERLAY : English Turkish

n. örtü, kaplama, üst ek sayfa

OVERLAY : English Turkish

v. yüklemek, bindirmek, üstünü kaplamak, üzerine sürmek, fazla yüklemek

OVERLEAF : English Turkish

adv. sayfanın arkası, sayfanın diğer yüzü