Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OVERGLAZE : English Turkish

n. üst sır, üst tabaka sır; ikinci kez sır uygulaması (Seramik)

OVERGLAZE : English Turkish

v. üst sır uygulamak, üst tabaka sır uygulamak; ikinci sır uygulaması yapmak (Seramik)

OVERGRAZE : English Turkish

v. aşırı otlatmak, arazide fazlasıyla otlatmak, hayvanların aşırı otlamasına izin vererek mera veya çimenliği yok etmek

OVERGRAZING : English Turkish

n. aşırı otlatma, hayvanları çok fazla otlatma; aşırı otlatma ile bitki örtüsünün yok edilmesi

OVERGROUND : English Turkish

adj. yer üstündeki

OVERGROW : English Turkish

v. kaplamak, sarmak, fazla büyümek, küçük gelmek, sığmamak

OVERGROWN : English Turkish

adj. azman, çok büyümüş, kaplanmış, otlarla sarılmış

OVERGROWTH : English Turkish

n. fazla büyüme, kaplama (bitki)

OVERHAND : English Turkish

adj. eli omuzlardan daha yüksek olan, yukarıdan aşağı doğru yapılan (vuruş)

OVERHANDED : English Turkish

adj. omzun yukarısına uzanmış el ile yapılan, elin omzun üzerine uzanmış hali ile yapılan; iki kenar üzerinden dikey dikiş ile dikilmiş

OVERHANG : English Turkish

n. sarkan şey, çıkıntı

OVERHANG : English Turkish

v. üzerine sarkmak, tehdit etmek, yakın olmak, sarkmak, çıkıntı yapmak

OVERHASTILY : English Turkish

adv. aşırı aceleci bir şekilde, aşırı hızlı bir şekilde; alelacele

OVERHASTINESS : English Turkish

n. aşırı telâş, acelecilik; aşırı hız

OVERHASTY : English Turkish

adj. aşırı aceleci, aşırı telâşlı; fazlasıyla sabırsız, aşırı tez canlı

OVERHAUL : English Turkish

n. bakım, elden geçirme, gözden geçirme, tamir

OVERHEAD : English Turkish

adj. havai, asma, yukarıdan geçen, genel

OVERHEAD : English Turkish

adv. yukarıda, tepede, havada, yukarıya, tepeden, üstten

OVERHEAD CABLE : English Turkish

havai kablo

OVERHEAD EXPENSES : English Turkish

genel masraflar, bir işi işletme ile ilgili genel giderler (örn. kira, ısıtma, vergiler, vs.)

OVERHEAD FIRE : English Turkish

aşırtma ateşi, daha ileride bulunan askeri güçlerin başlarının üzerinden atılan ateş

OVERHEAD RAILWAY : English Turkish

havai demiryolu, asma demiryolu

OVERHEADS : English Turkish

n. genel giderler, sabit masraflar

OVERHEAR : English Turkish

v. kulak misafiri olmak, kulak kabartmak, tesadüfen duymak

OVERHEARD : English Turkish

adj. kulak misafiri olmuş, istemeyerek duyan