English Turkish
English Turkish
PAINTED WOMAN : English Turkish
n. fahişe, orospu
PAINTER : English Turkish
n. ressam, boyacı, pruva halatı, çıma
PAINTING : English Turkish
n. tablo, resim, ressamlık, boyama
PAINTING IN OIL : English Turkish
n. yağlıboya resim yapma
PAINTRESS : English Turkish
n. ressam (kadın)
PAINTWORK : English Turkish
n. boya işi, araba boyası
PAINTWORKS : English Turkish
n. boyahane
PAINTY : English Turkish
adj. boyalı, fazla boyalı
PAIR : English Turkish
n. çift, eş, iki parçadan oluşan şey, arabanın iki atı
PAIR : English Turkish
v. çift olmak, çiftleştirmek, eşlemek, evlendirmek, çiftleşmek, eşleşmek
PAIR OAR : English Turkish
çifte kürekli
PAIR OF BAGS : English Turkish
pantolon
PAIR OF BELLOWS : English Turkish
körük
PAIR OF COMPASSES : English Turkish
pergel
PAIR OF HEDGE SHEARS : English Turkish
n. bahçe makası, budama makası
PAIR OF SECATEURS : English Turkish
n. bahçe makası, budama makası
PAIR OF STAIRS : English Turkish
iki kat arasındaki merdiven
PAIR OF SUNGLASSES : English Turkish
n. güneş gözlüğü
PAIR OFF : English Turkish
ikişer ikişer ayırmak, çiftlere ayırmak, evlendirmek, çiftlere ayrılmak, evlenmek
PAIRING : English Turkish
n. çiftleşme
PAIRING SEASON : English Turkish
n. çiftleşme dönemi
PAIRING TIME : English Turkish
n. çiftleşme dönemi
PAISE : English Turkish
n. methiye
PAIUTE : English Turkish
n. Paiute Yerlileri tarafından konuşulan Uto-Aztekan dil
PAIUTE : English Turkish
n. ABD'nin batısında Paiute Kızılderili kabilesi üyesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani