English Turkish
PCM : English Turkish
ses sinyalini dijital veri olarak iletmek için kullanılan yöntem
PCMCIA : English Turkish
n. kişisel bilgisayarlar hafıza kartı uluslararası kurumu, (Bilgisayar) dizüstü bilgisayarlarda kullanılan küçük harici kartlar için standartlardan sorumlu uluslararası kuruluş
PCMCIA CARD : English Turkish
PCMCIA kartı, taşınabilir bilgisayarlara bağlı küçük genişletme kartı
PCMCIA SLOT : English Turkish
PCMCIA soketi, taşınabilir bilgisayarlarda harici kart takmak için kullanılan soket
PCMCIA STANDARD : English Turkish
PCMCIA standardı, taşınabilir bilgisayarlarda harici kart bağlantısını tanımlayan standart
PCP : English Turkish
n. anestezik ve sanrısal ilaç ("melek tozu" olarak bilinen)
PCR : English Turkish
polimerize zincir reaksiyonu, sürekli olarak DNA iplikçiklerini bölerek ve onları DNA polimeraz enzimi ile çoğaltarak DNA segmentlerini çoğaltmak için kullanılan laboratuvar tekniği (Moleküler Biyoloji)
PCS : English Turkish
kişisel iletişim sistemi, mobil haberleşme sistemi teknolojisi
PCS : English Turkish
prekordiyal yakalama sendromu, (Tıp) Texidor sancısı, genellikle yetişkinlerde görülen ve gögüs ve sırt boyunca ani ağrı ile karakterize iyi huylu sendrom, çocuk ve ergenlerde gögüs ağrısı
PCX : English Turkish
n. IBM Paitbrush (boya fırçası) kullanılarak oluşturulan bir grafik dosyası uzantısı (Bilgisayar)
PCX EXTENSION : English Turkish
PCX uzantısı, bir grafik dosyası uzantısı
PCX FILE : English Turkish
PCX dosyası, dosya türü PCX'in grafik dosyası
PD : English Turkish
polis departmanı, sivil düzeni sağlamak ve suçun önlenmesi ile ilgili bir yerel yönetim bölümü
PD : English Turkish
n. kamu malı, anonim, telif hakkı yada patentten bağımsız (ücretsiz) olma durumu; kamu arazisi yada bölgesi
PD : English Turkish
n. palladium, nadir bulunan metalik kimyasal element
PDA : English Turkish
halk içinde sevgi gösterisi, (İnternet) halka açık bir alanda yapılan sevgi dolu bir davranış (sarılma, öpüşme, vb.)
PDA : English Turkish
n. kişisel dijital yardımcı, "avuç içi", günlük ofis işleri için araçlar sunan küçük taşınabilir bilgisayar (Bilgisayar)
PDF : English Turkish
seyyar döküman formatı, belge biçimini koruyan ve kullanıcıların Acrobat Reader yüklü herhangi bir bilgisayardan dosyayı doğru bir şekilde görüntüleyebilmesine imkan veren dosya biçimi (Adobe Systems tarafından geliştirilen)
PDG : English Turkish
genel idareciler başkanı, (Fransızca) Baş Sorumlu Yönetici, büyük bir şirketin yöneticisi
PDP : English Turkish
n. plazma görüntü paneli, iki düz cam panel arasındaki plazma deşarjı ile uyarılan fosfor tarafından üretilen görünür ışığın bulunduğu düz panel ekran
PDS : English Turkish
lütfen ateş etme, bana kızma lütfen (İnternet sohbet jargonu)
PE : English Turkish
fiziksel alıştırma, kişinin genel sağlık ve fiziki durumunu belirlemek için bir doktor tarafından kişinin vücudu üzerinde yapılan muayene (özellikle spor aktivitelerine yada askeriyeye katılmak için izin alınması için)
PE : English Turkish
n. fiziksel eğitim, jimnastik sınıfı, öğrencilerin spor oyunları oynadıkları ve atletizm alıştırmaları yaptıkları ders
PEA : English Turkish
adj. bezelye şeklinde
PEA : English Turkish
n. bezelye, bezelye türünden tane
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani