Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PIP : English Turkish

interj. bip

PIP : English Turkish

n. işaret (kağıt, zar), ufak çekirdek, tomurcuk (tek), bip sesi (radyo, telefon vb.), rütbe yıldızı, radar ekranındaki görüntü, dilaltı hastalığı (tavuk), sıkıntı, dert

PIP : English Turkish

v. yenmek, yaralamak (kurşun), vurmak (mermi), oybirliği ile atmak, karşı oy vermek, ölmek

PIP EMMA : English Turkish

adv. öğleden sonra

PIP OUT : English Turkish

ölmek

PIPE : English Turkish

n. boru, pipo, kaval, düdük, baca, cıvıltı, kuş sesi, şarkı söyleyen ses, nefes borusu, dev şarap fıçısı (yakl. 400 lt.)

PIPE : English Turkish

v. boru ile taşımak, boru hattından sevketmek, boru çalmak, kaval çalmak, düdük çalmak, ıslık çalmak, hopârlörle duyurmak, ince sesle söylemek, şeritle süslemek, sutaşı geçirmek

PIPE BOWL : English Turkish

n. lüle

PIPE BURST : English Turkish

n. boru patlaması

PIPE CLAMP : English Turkish

n. boru kelepçesi

PIPE DOWN : English Turkish

susmak, sesini kesmek

PIPE DREAM : English Turkish

gerçek olmayacak istek, hayal, esrarın etkisiyle görülen hayal

PIPE FITTER : English Turkish

oru tesisatçısı, tesisatçı

PIPE LINE : English Turkish

oru hattı, petrol boru hattı, gizli haberalma hattı, edinme yolu, geçim kaynağı

PIPE ONE'S EYE : English Turkish

ağlamak, zırlamak

PIPE TOBACCO : English Turkish

n. pipo tütünü

PIPE UP : English Turkish

konuşmak, sesini çıkarmak, şarkıya başlamak

PIPECLAY : English Turkish

n. lüleci çamuru, ince kil, deri eşyayı beyazlatmaya yarayan kil

PIPECLAY : English Turkish

v. kille beyazlatmak (deri eşya)

PIPED MUSIC : English Turkish

n. hopârlörden gelen müzik sesi

PIPED TV : English Turkish

n. kablolu yayın

PIPER : English Turkish

n. kavalcı, gaydacı

PIPER OF HAMELIN : English Turkish

Hamelin kavalcısı, fareli köyün kavalcısı, orta çağlardan Alman halk hikayesi

PIPES : English Turkish

n. gayda

PIPETTE : English Turkish

n. pipet