Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

PINE MARTEN : English Turkish

n. ağaç sansarı, zerdeva, beyaz gerdanlı zerdeva

PINE NEEDLE : English Turkish

n. çam iğnesi, çam yaprağı

PINE RESIN : English Turkish

n. çamsakızı

PINE TAR : English Turkish

n. çam katranı

PINE TREE : English Turkish

çam ağacı

PINEAL : English Turkish

adj. kozalak şeklinde, kozalak gibi

PINEAL GLAND : English Turkish

eyin epifizi

PINEAPPLE : English Turkish

n. ananas, el bombası

PINERY : English Turkish

n. çamlık, çam ormanı, ananas bahçesi

PINFOLD : English Turkish

n. ağıl

PING : English Turkish

interj. vızz, vın

PING : English Turkish

n. mermi sesi, vızıltı, uğultu (araba)

PING : English Turkish

v. vızıldamak, uğuldamak (motor)

PING PONG : English Turkish

masa tenisi, ping pong, pinpon

PINHAS : English Turkish

n. İbranice bir erkek ismi; bir soyadı

PINHAS RUTENBERG : English Turkish

İsrail elektrik şirketinin kurucusu, Naharayim'de elektrik santrali kurulmasının sorumlusu

PINHEAD : English Turkish

n. topluiğne başı, küçük ve önemsiz şey, mankafa, kuş beyinli, beyinsiz

PINHOLE : English Turkish

n. iğne deliği, küçük delik, iğne ile açılmış delik

PINION : English Turkish

n. küçük çark, kanat ucu, kanat tüyü, kanat (şiir)

PINION : English Turkish

v. kanatlarının ucunu kesmek, kolunu kanadını kırmak, kollarını bağlamak

PINK : English Turkish

n. karanfil, pembe, ılımlı komünist, en güzel dönem, zirve, uzun ve dar latin yelkenli tekne

PINK : English Turkish

v. delmek (süngü ile), saplamak, kenarını zikzaklı kesmek, kenarını oyalamak, kliketli çalışmak (araba)

PINK : English Turkish

adj. pembe, ılımlı komünist, solcu (ılımlı)

PINK ELEPHANT : English Turkish

hayal, düş

PINK EYE : English Turkish

n. göz yangısı [tıp.]