English Turkish
POLLUTE : English Turkish
v. kirletmek, bozmak, çevreyi kirletmek, karalamak, namusunu kirletmek
POLLUTER : English Turkish
n. kirletici madde, kirleten şey
POLLUTING : English Turkish
adj. kirletici, kirlenmeye yol açan
POLLUTION : English Turkish
n. kirletme, kirlenme, bozulma, çevre kirliliği, pislik
POLLY : English Turkish
n. bir bayan ismi; bir soyadı
POLLY : English Turkish
n. papağan
POLLYANNA : English Turkish
n. iyimser, polyanna gibi iyimser
POLLYANNAISH : English Turkish
adj. neşeli, iyimser, optimist
POLO : English Turkish
n. soyadı; Marco Polo (
1324), Venedikli İtalyan tüccar ve kaşif, Asya'da seyahat eden ilk Avrupalı kaşiflerden biri; Illinois'de (ABD) bir şehir; Missouri'de (ABD) bir şehir; vücut hareketlerinin enerjik bir şekilde müzikle uyum sağladığı ve ellerin çırpıldığı İspanyol çingene dans türü
POLO : English Turkish
n. polo
POLO NECK : English Turkish
oğazlı, balıkçı yaka, polo yaka
POLO SHIRT : English Turkish
n. polo yaka (tişört)
POLONAISE : English Turkish
n. polonez dansı, polonez müziği
POLONIUM : English Turkish
n. polonyum
POLONY : English Turkish
n. az pişmiş domuz sosisi
POLTERGEIST : English Turkish
n. afacan peri, yaramaz ve gürültücü cin
POLTROON : English Turkish
n. korkak, ödlek, tabansız, namert
POLTROONERY : English Turkish
n. korkaklık, namertlik
POLY : English Turkish
adj. çoklu
POLY : English Turkish
pref. çok, poli
POLYAMIDE : English Turkish
n. poliamid
POLYANDRY : English Turkish
n. çok kocalılık
POLYANTHUS : English Turkish
n. çuhaçiçeği
POLYATOMIC : English Turkish
adj. çok atomlu
POLYCHROMATIC : English Turkish
adj. çok renkli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani