English Turkish
AUDIOTAPE : English Turkish
n. ses bandı
AUDIOTYPIST : English Turkish
n. dinlediğini daktilo eden kimse
AUDIOVISUAL : English Turkish
adj. görsel işitsel
AUDIOVISUAL AIDS : English Turkish
görsel işitsel cihazlar
AUDIOVISUAL PRESENTATION : English Turkish
seli ve görüntülü sunum, ses ve görüntü ile yapılan sunum
AUDIOVISUALS : English Turkish
n. görsel işitsel materyaller, görüntü ve ses kullanan öğretim materyalleri
AUDIPHONE : English Turkish
n. odyofon, (Tıp) duymaya yardımcı olmak üzere üst dişlere yerleştirilerek işitme sinirine ses titreşimleri gönderen diyafram türü
AUDIT : English Turkish
n. denetim; hesapların kontrolü, hesap denetimi; sistemli inceleme
AUDIT : English Turkish
v. denetlemek, kontrol etmek, incelemek
AUDIT OFFICE : English Turkish
n. saymanlık
AUDITING : English Turkish
n. denetleme, hesapları denetleme
AUDITION : English Turkish
n. işitme gücü, işitme; ses sınavı, kulak sınavı,
AUDITION : English Turkish
v. ses sınavı yapmak
AUDITIVE : English Turkish
adj. oditif, işitmeye ait, duymayla ilgili, duyma yoluyla tecrübe edilen
AUDITOR : English Turkish
n. hesap kontrolörü, denetici; denetçi; dinleyici öğrenci, dersi dışarıdan izleyen öğrenci
AUDITOR'S REPORT : English Turkish
denetçi raporu, denetmen raporu, mali bir denetmenin raporu
AUDITOR`S OPINION : English Turkish
denetçi değerlendirmesi, denetmen fikri, mali bir denetmenin değerlendirmesi
AUDITORIAL : English Turkish
adj. işitme ile ilgili, işitmeye özgü
AUDITORIUM : English Turkish
n. oditoryum, konser salonu, toplantı salonu, konferans salonu
AUDITORY : English Turkish
adj. işitsel, işitme
AUDITORY CANAL : English Turkish
kulak yolu, işitme kanalı, kulakta içinden ses geçen geçit
AUDITORY CENTER : English Turkish
işitme merkezi, duyma merkezi, beynin işitmeyi kontrol eden bölgesi
AUDITORY NERVE : English Turkish
işitme siniri, duyma siniri, beyne ses mesajları iletmekten sorumlu sinir
AUDITORY NERVES : English Turkish
işitme sinirleri, duyma sinirleri, beyne ses mesajları iletmekten sorumlu sinirler, içkulağı beyne bağlayan sinirler, duyma ve denge bağlantılı dürtüleri taşıyan sinirler
AUDITORY TUBE : English Turkish
östaki borusu, kulak borusu; duyma sorunu olan bir kimsenin duyma yetisini arttıran alet
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani