Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AUTOLYSIS : English Turkish

n. otoliz, öz erime, dokunun içinde bulunan eritici enzimler sonucu erimesi (bir dengesiz beslenme semptomu)

AUTOLYTIC : English Turkish

adj. otolitik, otolizle ilgili, otolize özgü, öz erimeyle ilgili, dokunun içinde bulunan eritici enzimler sonucu erimesiyle ilgili (bir dengesiz beslenme semptomu)

AUTOLYZE : English Turkish

v. otolize etmek, öz erime gerçekleştirmek, dokunun içinde bulunan eritici enzimler sonucu eritmek

AUTOMAGIC : English Turkish

adj. otosihirli, kendiliğinden otomatik, binmeyen bir nedenle otomatik olan, bilinmeyen etkenlerle bağımsız bir şekilde ortaya çıkan (Argo)

AUTOMAGICALLY : English Turkish

adv. otosihirli bir şekilde, kendiliğinden otomatik bir şekilde, binmeyen bir nedenle otomatik olan bir şekilde, bilinmeyen etkenlerle bağımsız bir şekilde ortaya çıkarak (Argo)

AUTOMAKER : English Turkish

n. araba imalatçısı, otomobil üreticisi şirket

AUTOMAKING : English Turkish

n. araba imal etme, otomobil üretme, otomobil imal etme sanayisi

AUTOMANIPULATION : English Turkish

n. otomanipülasyon, bağımsız bir şekilde değişme, bağımsızca çalışma, bağlı olmadan değişme

AUTOMANIPULATIVE : English Turkish

adj. otomanipülatif, kendi kendine değişmeye neden olan, kendiliğinden çalışmaya neden olan

AUTOMAT : English Turkish

n. otomat, otomatik makine, satış otomatı

AUTOMATE : English Turkish

v. otomatikleştirmek, makineleştirmek

AUTOMATED : English Turkish

adj. otomatikleştirilmiş, mekanikleştirilmiş, motorlaştırılmış, otomatik

AUTOMATED ENDOSCOPIC SYSTEM FOR OPTIMAL POSITIONING : English Turkish

Otomatik Optimal Pozisyon Endoskopik Sistemi)"; (Tıp) ameliyat işlemleri sırasında endoskop tutan ve manevralar yapan ses kontrollü robot sistemi (Computer Motion Inc. tarafından imal edilmektedir), AESOP

AUTOMATED EXTERNAL DEFIBRILLATOR : English Turkish

n. otomatik harici defibrilatör, (Tıp) kalp ritmini otomatik olarak analiz eden ve bir sorun fark ettiğinde, kalbin normal ritmine ulaşması için elektrik şoku veren mobil defibrilatör

AUTOMATED TELLER MACHINE : English Turkish

ankamatik, otomatik vezne makinesi, otomatik para makinesi, manyetik bir kart kullanılarak üzerinden işlemler yapılabilen makine

AUTOMATED TICKET BOARDING PASS : English Turkish

n. Otomatik Bilet Biniş geçişi; ATB, biniş kartı içeren elektronik olarak hazırlanmış bilet (Seyahat Endüstrisi terimi)

AUTOMATIC : English Turkish

n. otomatik tabanca, otomatik vitesli araba, otomatik makine

AUTOMATIC : English Turkish

adj. otomatik, kendi kendine olan, istemsiz

AUTOMATIC BACKUP : English Turkish

otomatik yedekleme, bilgisayar üzerinde otomatik olarak yedeğini alma

AUTOMATIC BANK SERVICES : English Turkish

otomatik banka hizmeti, bankomat, bankamatik, banka işlemlerini manyetik bir kartla gerçekleştirme mekanizması, ATM

AUTOMATIC CAMERA : English Turkish

n. otomatik fotoğraf makinesi

AUTOMATIC CAR : English Turkish

otomatik araba, otomatik vitesli araba, viteslerini otomatik olarak değiştiren araba

AUTOMATIC CHECK : English Turkish

otomatik kontrol, otomatik denetleme, otomatik olarak gerçekleştirilen teftiş

AUTOMATIC CONTENTS : English Turkish

otomatik içerik, word işlemcisi kullanılarak oluşturulan tablo içeriği

AUTOMATIC DATA PROCESSING : English Turkish

otomatik veri işleme, çok az insan emeği isteyen bilgisayar işlemi tekniği, ADP