English Turkish
RANDOMIZE : English Turkish
v. rasgele seçmek
RANDY : English Turkish
n. azgın erkek
RANDY : English Turkish
adj. azgın, şehvetli, arsız, kuduruk, inatçı
RANEE : English Turkish
n. racanın karısı
RANGE : English Turkish
n. sıra, dizi, silsile, atış alanı, erim, menzil, alan, saha, otlak, açık alan, ocak, kuzine, çeşit, çeşitlilik
RANGE : English Turkish
v. dizmek, sıralamak, sıralanmak, sıralı olmak, sıra halinde olmak, dolaşmak, gezmek, turlamak, sürtmek, uzanmak, boyunca gitmek, akıp gitmek, tarafına çevirmek, doğrultmak, nişan almak, erimi olmak, erişmek, katılmak, bölgede yaşamak
RANGE FINDER : English Turkish
n. telemetre, uzaklıkölçer
RANGE ONESELF ON THE SIDE OF : English Turkish
v. tarafına geçmek, yanında yeralmak
RANGE ONESELF WITH : English Turkish
v. tarafına geçmek, yanında yeralmak
RANGER : English Turkish
n. orman muhafızı, orman bekçisi, korucu, atlı polis, izci kız (yetişkin)
RANGOON : English Turkish
n. Yangon'un (Burma'nın başkenti) eski adı
RANK : English Turkish
n. sıra, dizi, saf, rütbe, aşama, sınıf, tabaka, derece
RANK : English Turkish
v. dizmek, sıraya koymak, saymak, yer vermek, dizilmek, sıra olmak, rütbesi olmak, sayılmak, yüksek rütbeli olmak
RANK : English Turkish
adj. bol, çok, gür, kaba, kaba saba, verimli, bereketli, tam, alâsı, bakımsız (bahçe), bozulmuş, kokmuş, kokuşmuş, iğrenç
RANK AMONG : English Turkish
v. sayılmak, yeralmak
RANK AND FILE : English Turkish
erler, aşağı tabaka
RANK AS : English Turkish
v. sayılmak, addedilmek, yeralmak
RANK BEGINNER : English Turkish
n. acemi çaylak
RANK NONSENSE : English Turkish
saçmalığın alâsı
RANK WITH : English Turkish
v. sayılmak, yeralmak
RANKER : English Turkish
n. alaylı, erbaş, er
RANKINE : English Turkish
n. bir soyadı; William Rankine (
1872), İskoç mühendis ve fizikçi, Rankine sıcaklık ölçeği için eş isim; Rankine cetvelinde sıcaklık birimi
RANKINE SCALE : English Turkish
n. Rankine ölçeği, Fahrenheıt ölçüsü ile aynı değerleri kullanan mutlak sıcaklık cetveli (suyun donma noktası
69 derece ve kaynama noktası
69 derece)
RANKING OFFICER : English Turkish
n. yüksek rütbeli subay
RANKLE : English Turkish
v. içine dert olmak, acısı geçmemek, için için yanmak, irin toplamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani