Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RAMGANG : English Turkish

n. Uttarankal (Hindistan) eyaletinde bir nehir; Hindistan'da bulunan ulusal parkın adı

RAMI : English Turkish

n. Rami, bir erkek adı

RAMI KLEINSTEIN : English Turkish

İsrailli şarkıcı

RAMIE : English Turkish

n. rami [bot.]

RAMIE YARN : English Turkish

n. rami ipliği

RAMIFICATION : English Turkish

n. dallanma, dallanıp budaklanma, kollara ayrılma, dal, kol, şube

RAMIFIED : English Turkish

adj. dallanmış

RAMIFY : English Turkish

v. dallanmak, dal budak salmak, çatallanmak, kollara ayrılmak, bölümlere ayırmak

RAMJET : English Turkish

n. tepkili jet

RAMJET ENGINE : English Turkish

n. tepkili jet motoru

RAMON : English Turkish

n. erkeğe verilen bir isim (Raymond'un bir şekli); bir soyadı; Ramon Gomez de la Serna'nın bilinen kısa adı; video oyunu karakteri

RAMON CAMP : English Turkish

Ramon kampı, Ramon grubu, İsrail işçi birliği seçimlerinde Chaim Ramon'u destekleyen İşçi Partisi üyeleri

RAMON CRATER : English Turkish

Ramon krateri, Mitzpeh Ramon'un yanındaki Negev bölgesinde bulunan krater şeklindeki vadi

RAMON GOMEZ DE LA SERNA : English Turkish

n. (
1963) İspanyol drama ve kitap yazarı

RAMON PUERTA : English Turkish

n. (Federico Ramón Puerta adıyla 1951 doğumlu) Arjantinli Peronist politikacı

RAMOSE : English Turkish

adj. dallı

RAMP : English Turkish

n. rampa, yokuş, dolandırıcılık, dolap, kazık

RAMP : English Turkish

v. şahlanmak, şaha kalkmak, kudurmak, köpürmek, yayılmak (bitki)

RAMP AND RAGE : English Turkish

v. kıyameti koparmak, küplere binmek, köpürmek

RAMPAGE : English Turkish

n. heyhey, tantana

RAMPAGE : English Turkish

v. öfkelenmek, kudurmak, sağa sola sataşmak

RAMPAGEOUS : English Turkish

adj. kuduruk, azgın, sağa sola sataşan

RAMPANCY : English Turkish

n. şaha kalkma, şahlanma, kudurma, taşkınlık, aşırılık

RAMPANT : English Turkish

adj. şahlanmış, coşmuş, azgın, öfkeli, her tarafa yayılan (bitki), arka ayakları üzerine kalkmış

RAMPART : English Turkish

n. siper, sur, set, kale duvarı, savunma, korunma