Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RAISE ONE'S GLASS : English Turkish

kadeh kaldırmak

RAISE ONE'S SIGHTS : English Turkish

v. hedefini büyütmek, büyük beklentileri olmak

RAISE THE ANTE : English Turkish

v. parayı artırmak, bopu artırmak

RAISE THE ROOF : English Turkish

kıyameti koparmak, ortalığı inletmek, yeri göğü inletmek, bağıra çağıra yakınmak

RAISE THE TONE OF : English Turkish

v. kalitesini yükseltmek, havasını düzeltmek (konuşma vb.)

RAISE THE WIND : English Turkish

gerekli parayı bulmak

RAISE TO THE PURPLE : English Turkish

kardinal olmak, kardinalliğe yükselmek

RAISED : English Turkish

adj. kalkık, yükseltilmiş, zamlı, kabarık, kabartma, mayalanmış, mayalı

RAISIN : English Turkish

n. kuru üzüm

RAISING : English Turkish

n. kaldırma, kabartma, yükselen

RAISINS : English Turkish

n. kuru üzüm

RAISON D'ETAT : English Turkish

devlet çıkarı

RAISON D'ETRE : English Turkish

varoluş nedeni

RAJ : English Turkish

n. egemenlik, hakimiyet, hükümdarlık

RAJA : English Turkish

n. raca

RAJAH : English Turkish

n. raca

RAJASTHAN : English Turkish

n. Rajastan, Hindistan'ın kuzeybatısında bir eyalet

RAJASTHANI : English Turkish

n. Rajastan'da konuşulan Hintçe

RAJASTHANI : English Turkish

n. Rajastan'ın yerlisi yada orada ikamet eden kimse; Rajastanlı kimse

RAJPOOT : English Turkish

n. Hindistan'ın kuzeyinde yaşayan hakim Hindu toprak sahibi ve savaşçı sınıfın üyesi olan kimse, Brahminler'den (ayrıca rajpoot) sonra en yüksek ikinci sosyal sınıf

RAJPUT : English Turkish

n. Hindistan'ın kuzeyinde yaşayan hakim Hindu toprak sahibi ve savaşçı sınıfın üyesi olan kimse, Brahminler'den (ayrıca rajpoot) sonra en yüksek ikinci sosyal sınıf

RAJPUTS : English Turkish

n. kuzey-batı Hindistan'da Rajputana'nın egemen halkı

RAKE : English Turkish

n. çapkın, eğiklik, tırmık, gelberi, fırın tarağı, hovarda, zampara, çapkın adam, uçarı, yan yatma (gemi)

RAKE : English Turkish

v. tırmıklamak, tırmıkla toplamak, taraklamak, arayıp taramak, araştırmak, taramak (silah), yan yatmak (gemi)

RAKE OFF : English Turkish

yolsuzluk yapmak, kanunsuz yoldan para kazanmak