English Turkish
RAKE OVER : English Turkish
v. tırmıklamak, geçmişi tekrarlamak
RAKE TOGETHER : English Turkish
tırmıkla toplamak, toparlamak, toplamak, bir araya getirmek
RAKE UP : English Turkish
canlandırmak, kurcalamak, aydınlatmak, gün ışığına çıkarmak, geçmişi ortaya çıkarmak
RAKHINE STATE : English Turkish
n. Rakhine eyaleti, Myanmar'ın batı kıyısında bir eyalet
RAKI : English Turkish
n. rakı
RAKING : English Turkish
adj. yan yatan (gemi)
RAKISH : English Turkish
adj. havalı, şık, hızlı, süratli (gemi), direkleri arkaya doğru yatık, çapkın, hovarda, sefa pezevengi
RAKISHNESS : English Turkish
n. hovardalık
RALEIGH : English Turkish
n. bir soyadı; Sir Walter Raleigh (c.
1618), İngiliz kaşif ve yazar, I. Kraliçe Elizabet'in saray şairi, "Guiana'nın Keşfi" nin yazarı; Kuzey Carolina'nın (USA) başkenti
RALLY : English Turkish
n. toplanma, toparlama, toplantı, miting, ralli, araba yarışı, yeniden yükselme, üst üste birkaç vuruş (tenis)
RALLY : English Turkish
v. toplamak, toparlamak, canlandırmak, harekete geçirmek, iyileşmek, toparlanmak, toplanmak, yardımına koşmak, yeniden güç kazanmak, yeniden yükselmek, kafa bulmak, takılmak
RALLYING : English Turkish
n. toplama, toplanma
RALLYING CRY : English Turkish
n. toplanma çağrısı
RALLYING POINT : English Turkish
n. toplanma noktası
RALPH : English Turkish
n. bir erkek adı; bir soyadı; sağa çark (Argo)
RALPH CONNOR : English Turkish
n. Rev. Dr. Charles William Gordon (
1937), Kanada'lı roman yazarı ve rahip
RALPH DAVID ABERNATHY : English Turkish
n. (
1990) Güney Hristiyan Liderlik Konferansı'nın kurucusu ABD'li vaiz ve insan hakları eylemcisi
RALPH IZARD : English Turkish
n. (
1804) ABD'li diplomat ve meclis üyesi
RALPH KLEIN : English Turkish
İsrailli basketbolcu ve Makabi Tel Aviv'i Avrupa Şampiyonası'nda şampiyonluğa taşıyan basketbol koçu
RALPH WALDO EMERSON : English Turkish
n. (
1882) Amerikalı yazar filozof ve bakan, transendental çalışma "Tabiat" ın ve "Temsilci Erkekler"'in yazarı
RAM : English Turkish
n. koç, mancınık, şahmerdan, su mengenesi, gemi mahmuzu
RAM : English Turkish
n. koç [astr.], koç burcu [astr.], koç takımyıldızı [astr.]
RAM : English Turkish
v. toslamak, çarpmak, vurmak, çakmak, doldurmak (silah), sokmak, zorla tıkmak, mahmuz ile çarpmak (gemi)
RAM DIGITAL-TO-ANALOG CONVERTER : English Turkish
RAM dijital veriyi analoga dönüştürme adaptörü, dijital verileri monitörde görüntülenebilen analog verilere çeviren VGA mikroçip, RAMDAC
RAM DISK : English Turkish
RAM disk, gerçek bir sürücü gibi erişilebilmesini mümkün kılmak için belleğin bir bölümünün sürücü olarak simüle edilmesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani