Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RAINIER LOUIS HENRI MAXENCE BERTRAND DE GRIMALDI : English Turkish

n. III. Rainier (
2005), 1949'dan ölümüne kadar Monako'yu yöneten Monako Prensi, Grace Kelly'nin kocası

RAININESS : English Turkish

n. yağmurlu oluş, çok yağmurlu olma, yağışlı hava

RAINLESS : English Turkish

adj. kurak

RAINMAKER : English Turkish

n. yağmur yağdıran büyücü

RAINMAKING : English Turkish

n. yağmur miktarını artırma, yapay olarak yağmur yağdırma

RAINPROOF : English Turkish

n. yağmurluk

RAINPROOF : English Turkish

adj. yağmur geçirmez

RAINS : English Turkish

n. yağış, yağmur mevsimi, yağmurlar

RAINSTORM : English Turkish

n. yağmur fırtınası

RAINY : English Turkish

adj. yağmurlu, yağışlı

RAISE : English Turkish

n. çıkıntı, kabartı, yükselme, artış, zam, yokuş, rampa

RAISE : English Turkish

v. kabartmak, kaldırmak, artırmak, yükseltmek, dikmek, ayağa kaldırmak, yol açmak, neden olmak, toplamak, yetiştirmek, büyütmek, beslemek, zam yapmak, son vermek, ruh çağırmak, karayı görmek

RAISE A BLOCKADE : English Turkish

ablukayı kaldırmak

RAISE A HUE AND CRY : English Turkish

n. bağrışmak, protesto etmek

RAISE A LAUGH : English Turkish

kahkaha atmak

RAISE A LOAN : English Turkish

v. ödünç almak

RAISE A PERPENDICULAR : English Turkish

v. şakül sarkıtmak, dikliğini kontrol etmek

RAISE A SIEGE : English Turkish

kuşatmayı kırmak, düşmanı çekilmek zorunda bırakmak

RAISE A STINK : English Turkish

kıyameti koparmak, olay çıkarmak, şiddetle itiraz etmek, şikâyetçi olmak

RAISE AN ISSUE : English Turkish

sorun çıkarmak

RAISE AN OBJECTION TO : English Turkish

v. itiraz etmek

RAISE CAIN : English Turkish

kıyameti koparmak, karışıklık çıkarmak

RAISE DOUBTS : English Turkish

v. güvensizlik uyandırmak

RAISE HELL : English Turkish

kıyameti koparmak, karışıklık çıkarmak

RAISE HOB WITH : English Turkish

v. yaramazlık etmek, karmakarışık etmek