Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RASHI SCRIPT : English Turkish

Rashi yazısı, Rashi (İncil yorumcusu ortaçağ Fransız Yahudisi) tarafından geliştirilerek kullanılan özel bir yazı stili

RASHID : English Turkish

n. Raşit, Rosetta, Mısır'ın Akdeniz kıyılarında bulunan bir şehri; bir erkek adı (Arapça); bir soyadı (Arapça)

RASHLY : English Turkish

adv. düşüncesizce, düşünmeden, acele ile, paldır küldür, hesapsızca, palas pandıras

RASHNESS : English Turkish

n. düşüncelilik, acelecilik, ihtiyatsızlık

RASP : English Turkish

n. eğe, törpü, törpü sesi

RASP : English Turkish

v. eğelemek, törpülemek, rencide etmek, yaralamak, kulak tırmalamak, sinir etmek, sinirini bozmak, kızgın bir sesle söylemek

RASPBERRY : English Turkish

n. ahududu, ağaççileği

RASPBERRY CANE : English Turkish

ahududu kamışı

RASPE : English Turkish

n. bir soyadı; Rudolph Erich Raspe (
1794), Alman yazar, Baron von Munchausen hikayelerinin yazarı

RASPING : English Turkish

n. eğeleme, törpüleme, yonga, talaş, kulak tırmalayan ses

RASPING : English Turkish

adj. kulak tırmalayıcı, gıcırtılı

RASPUTIN : English Turkish

n. Rasputin, bir soyadı; Grigori Rasputin (
1916), Çar II Nikola ve Çariçe Alexandra'nın saltanatında büyük nüfuz sahibi ve dini danışman olan Sibiryalı köylü keşiş, bir grup aristokrat tarafından 29 Aralık 1916'da öldürüldü, "Deli Keşiş" olarak tanınır; güçlü fakat şeytani bir etkileme gücü olan kişi

RASTA : English Turkish

n. Rastafaryan inancından olan; Rastafaryan hareketi ile bağlantılı olan

RASTA : English Turkish

adj. Rastafaryanizm'le alakalı; Rastafaryanizm'in özelliği

RASTAFARIAN : English Turkish

n. Jamaika dini inancı Rastafaryanizm'e inanan (Mesih'leri hayatta olan ve siyahi insanların özgürlük ve eşitliğini isteyen)

RASTAFARIAN : English Turkish

adj. Rastafaryan (Jamaika'da ortaya çıkmış mezhep) inancı ile ilgili

RASTAFARIANISM : English Turkish

n. Mesih'leri hayatta olan ve siyahi insanların özgürlük ve eşitliğini isteyen Jamaika inancından olan kimse

RASTER : English Turkish

n. raster [tv]

RASTER IMAGE PROCESSOR : English Turkish

vektör görüntü işlemcisi, vektör görüntüleri tüm noktaları adreslenir yazdırılabilir görüntü biçimlerine dönüştüren cihaz, RIP

RAT : English Turkish

n. sıçan, fare, kalleş, hain, dönek, grev bozucu, parti değiştiren milletvekili, muhbir, ispiyoncu

RAT : English Turkish

v. fare avlamak, parti değiştirmek, döneklik etmek, ihanet etmek, hainlik etmek, ihbar etmek, ispiyonlamak, greve katılmamak

RAT PACK : English Turkish

n. 1950'lerin ortasından 1960'ların ortalarına kadar çok aktif olan şov grubu (Frank Sinatra, Sammy Davis Jr., Dean Martin, Peter Lawford ve Joey Bishop'un dahil olduğu grup)

RAT RACE : English Turkish

anlamsız yarış, keşmekeş, hengâme, hayat mücadelesi

RAT TAILED : English Turkish

adj. fare kuyruklu, fare kuyruğu gibi

RAT TAT : English Turkish

tak tak etmek, çalınmak