Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RATSBANE : English Turkish

n. sıçanotu, fare zehiri, arsenik

RATTAN : English Turkish

n. hazaren, duvar yosunu

RATTEN : English Turkish

v. sabote etmek [fabr.], sabotaj yapmak, makineleri bozmak

RATTER : English Turkish

n. fare avcısı kedi, avcı kedi, fare avcısı köpek, hain, dönek, ispiyoncu

RATTLE : English Turkish

n. takırtı, tıngırtı, hırıltı, dırdır, vırvır, çançan, gevezelik, çıngırak, çıngırdak, çıngıraklı bir bitki

RATTLE : English Turkish

v. takırdamak, tıngırdamak, hırıldamak, tıkırdatmak, dırdır etmek, hırıltı yapmak, vırvır etmek, çok konuşmak, bozmak (birini), sinir etmek, şaşırtmak

RATTLE PATED : English Turkish

oş kafalı, beyinsiz, geveze, çalçene, dırdırcı

RATTLE THE SABER : English Turkish

v. savaş tehdidinde bulunmak

RATTLE THE SABRE : English Turkish

v. savaş tehdidinde bulunmak

RATTLEBRAIN : English Turkish

n. dırdırcı, vırvırcı, geveze

RATTLEBRAINED : English Turkish

adj. boş kafalı, beyinsiz, mankafa

RATTLEHEADED : English Turkish

adj. boş kafalı, beyinsiz, mankafa

RATTLER : English Turkish

n. çıngıraklı yılan

RATTLESNAKE : English Turkish

n. çıngıraklı yılan

RATTLETRAP : English Turkish

adj. külüstür, hurda

RATTLETRAP : English Turkish

n. külüstür araba, kırık dökük şey

RATTLING : English Turkish

adj. vızır vızır, hareketli, takır tukur

RATTLING : English Turkish

adv. çok, tıkır tıkır, pek, son derece

RATTLING : English Turkish

n. tıkırtı

RATTRAP : English Turkish

n. fare kapanı

RATTY : English Turkish

adj. fareli, fare gibi, huysuz, asabi, sinirli, harap, köhne, yıkık dökük, kılıksız, pasaklı, rüküş

RAUCOUS : English Turkish

adj. boğuk, kısık

RAUL : English Turkish

n. bir erkek adı

RAUL WALLENBERG : English Turkish

n. (
1947) Soykırım esnasında birçok Macar Yahudisi'nin hayatını kurtaran İsveçli diplomat ve işadamı

RAUNCHY : English Turkish

n. şapşal, şom ağızlı, boşboğaz, dobra