English Turkish
RECALCITRATE : English Turkish
v. inat etmek, söz dinlememek, aksilik etmek, karşı gelmek
RECALL : English Turkish
n. geri çağırma, azletme, geri alma, geri isteme, geri çekme, feshetme, hatırlama, iptal, hatırlatma, anımsatma
RECALL : English Turkish
v. geri çağırmak, geri istemek, hatırlamak, anımsamak, hatırlatmak, uyandırmak (duygu), dönmek, geri almak, geri çekmek
RECALL TEST : English Turkish
n. hafıza testi
RECANT : English Turkish
v. sözünü geri almak, fikrini değiştirmek, vazgeçmek, caymak, dönmek
RECANTATION : English Turkish
n. sözünü geri alma, vazgeçme, cayma
RECAP : English Turkish
n. yeniden özetleme, tekrarlama, tekrar
RECAP : English Turkish
v. kaplamak (lastik teker), tekrar özetlemek, tekrarlamak
RECAPITULATE : English Turkish
v. yeniden özetlemek, tekrarlamak, yinelemek
RECAPITULATION : English Turkish
n. yeniden özetleme, tekrarlama, tekrar
RECAPTURE : English Turkish
n. yeniden alma, yeniden zaptetme, tekrar ele geçirilen şey
RECAPTURE : English Turkish
v. yeniden ele geçirmek, geri almak, yeniden istila etmek, hatırlamak
RECAST : English Turkish
n. yeniden dökme, yeniden biçimlendirme, değişiklik, değiştirme
RECAST : English Turkish
v. yeniden dökmek, şeklini değiştirmek, yeniden biçimlendirmek, değiştirmek, değişiklik yapmak, yeniden hesaplamak
RECEDE : English Turkish
v. geri çekilmek, geri gitmek, çekilmek, gerilemek, ortadan kaybolmak, uzaklaşmak, geri plâna geçmek, vazgeçmek, düşmek (fiyat)
RECEDING : English Turkish
adj. basık, içe çökük
RECEIPT : English Turkish
n. fiş, makbuz, alındı, hasılat, kazanç, reçete, yemek tarifi, tarife, alma, alınma (mektup vb.)
RECEIPT : English Turkish
v. fiş vermek, makbuz vermek
RECEIPT STAMP : English Turkish
n. alındı damgası
RECEIVABLE : English Turkish
adj. alınabilir, kabul edilebilir, alacak
RECEIVE : English Turkish
v. almak, teslim almak, kabul etmek, çekmek (yayın), parasını almak, karşılamak (haber vb.), uğramak, kaldırmak, başına gelmek, ağırlamak, evsahipliği yapmak, aşai rabbani ayininde ekmek ve şarap almak
RECEIVE A BLOW : English Turkish
v. yumruk yemek
RECEIVE A GOOD EDUCATION : English Turkish
v. iyi bir eğitim görmek
RECEIVED : English Turkish
adj. teslim alınmış, kabul edilmiş, geçerli, geçer
RECEIVER : English Turkish
n. alıcı, kabul eden kimse, ahize, tahsildar (vergi, gümrük), icra memuru, yediemin, yataklık eden, toplama kabı (distilasyon)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani