Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
REVOLT AGAINST : English Turkish

v. başkaldırmak, isyan etmek, ayaklanmak, iğrenmek, nefret etmek

REVOLT FROM : English Turkish

v. bırakmak, ayrılmak, terketmek

REVOLTING : English Turkish

adj. iğrenç

REVOLTINGLY : English Turkish

adv. iğrenç şekilde, son derece, çok

REVOLUTION : English Turkish

n. devir, devrim, ihtilal, deveran, köklü değişiklik, gezegenin güneş etrafında dönmesi

REVOLUTIONARY : English Turkish

n. devrimci, inkılâpçı

REVOLUTIONARY : English Turkish

adj. devrimci, devrim, devrimlerle ilgili

REVOLUTIONARY CALENDAR : English Turkish

n. devrim takvimi, Fransız Cumhuriyetçi Takvimi, 1793 Fransız devrimi esnasında Fransızlar tarafından adapte edilerek kullanılan ve 1805 yılında terkedilen takvim, 30 günlük 12 aydan oluşan ve her ay içerisinde 10'ar günlük üç haftanın olduğu takvim (aylara doğa ve mevsimsel hava olaylarının isimleri verildi)

REVOLUTIONARY WAR : English Turkish

Bağımsızlık Savaşı, (
1783) Amerikan Bağımsızlık Savaşı, Amerikan kolonilerinin İngiltere'ye karşı bağımsızlıklarını kazanmak için savaştıkları ve kazandıkları savaş

REVOLUTIONIZE : English Turkish

v. devrim yapmak, köklü değişiklik yapmak, ayaklandırmak, devirmek

REVOLUTIONS PER MINUTE : English Turkish

devir sayısı, dakikadaki devir sayısı

REVOLVE : English Turkish

n. devretme

REVOLVE : English Turkish

v. dönmek, devir yapmak, devretmek, etrafında dönmek, döndürmek, düşünüp taşınmak

REVOLVER : English Turkish

n. tabanca, revolver, altıpatlar

REVOLVING : English Turkish

adj. döner, devir yapan

REVOLVING DOOR : English Turkish

döner kapı

REVS PER MINUTE : English Turkish

n. devir sayısı, dakikadaki devir sayısı

REVUE : English Turkish

n. revü, varyete, danslı gösteri

REVULSION : English Turkish

n. ani değişiklik, tepki, duyguların birden değişmesi, iğrenme, uzaklaşma, uzaklaştırılma, hastalığın diğer organa müdahale ile tedavisi

REVULSIVE : English Turkish

n. hastalığı vücudun başka bir bölümüne taşıyan ilaç

REWARD : English Turkish

n. ödül, mükâfat, hizmet karşılığı kazanılan şey, karşılık

REWARD : English Turkish

v. ödüllendirmek, mükâfatlandırmak, karşılığını vermek

REWARDING : English Turkish

adj. yapmaya değer, kârlı, faydalı, ileriye yönelik

REWIND : English Turkish

n. geri sarma

REWIND : English Turkish

v. yeniden sarmak, yeniden kurmak