Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BACKUP BATTERY : English Turkish

yardımcı batarya, yedek batarya, destek batarya, taşınabilir bilgisayarlarda ana bataryanın çıkarılmasından sonra belli bir süre elektrik akımı sağlayan yedek batarya

BACKUP DOMAIN CONTROLLER : English Turkish

n. Yedek Etki Alanı Denetleyicisi, (Windows NT) BDC, kullanıcı hesapları veri tabanlarının bir kopyasını tutan sunucu

BACKUP FILE : English Turkish

yedek bilgisayar dosyası, orijinalinin kaybedilmesi halinde kullanmak üzere oluşturulan yedek bilgisayar dosyası

BACKUP PROCEDURE : English Turkish

yedekleme işlemi, dosyaları olası bir sistem arızasına karşı korumak amacıyla başka bir depolama alanına kaydetme işlemi (Bilgisayar)

BACKUP SYSTEM : English Turkish

yedekleme sistemi, destek sistemi, bir bilgisayar çökmesi durumunda veri korumasına ve yeniden kurulmasına olanak sağlayan sistem

BACKUP TAPE : English Turkish

yedekleme bandı, yedekleme kaseti, veri depolama amaçlı manyetik şeridi olan bant

BACKUP UTILITY : English Turkish

yedekleme programı, yedekleme hizmet programı, yedekleme işlemleri yapan program, dosyaları olası bir sistem arızasına karşı korumak amacıyla başka bir depolama alanına kaydeden program

BACKVELD : English Turkish

n. (Güney Afrika kullanımı) taşra, bir ülkenin uzak köşeleri, bir ülkenin ücra ve oturulmayan bölümleri

BACKWARD : English Turkish

adj. geri, geç, ters; çağdışı; gelişmemiş, yavaş öğrenen, geç kavrayan, geri kalmış; çekingen; isteksiz

BACKWARD : English Turkish

adv. geriye doğru, geri geri, geriye, geri, tersine, geçmişe

BACKWARD AND FORWARD : English Turkish

geri ve ileri, mükemmelce; tamamen, tastamam

BACKWARD COMPATIBLE : English Turkish

geçmiş versiyonla uyumlu, öncesiyle bağdaşır, yeni versiyonun eski versiyonla uyumlu bir şekilde çalışabilmesi özelliği

BACKWARD COUNTRY : English Turkish

geri kalmış ülke, gelişmemiş ülke, geri giden ülke (teknolojide, eğitimde, vatandaşlık haklarında vs)

BACKWARD EXPLICIT CONGESTION NOTIFICATION : English Turkish

Geri Dönüş Tıkanıklığı Bildirimi, gönderici aygıtın paket geçişini yavaşlatması veya diğer tıkanıklık giderme işlemlerine başlaması gerektiğini belirtmek amacıyla bir çerçeve aktarma ağı tarafından veri uçbirim donanımına gönderilen bit'ler (Telekomünikasyon)

BACKWARD MOVEMENT : English Turkish

geriye doğru hareket, geri gitme, ters yönde hareket, tersine hareket; başlama noktasına doğru gerçekleştirilen hareket

BACKWARD POPULATION : English Turkish

geri bırakılmış nüfus, toplumun geri kalmış kesimi, geri kalmış toplum parçası

BACKWARDATION : English Turkish

n. depor [brit.]

BACKWARDLY : English Turkish

adv. geriye doğru, arkaya doğru; gerileyen bir şekilde, azalan bir şekilde; gecikmiş bir şekilde, geç bırakılmış bir şekilde

BACKWARDNESS : English Turkish

n. geriye doğru olma; geç kavrama, yavaş öğrenme, geri kalmışlık

BACKWARDS : English Turkish

adv. geriye, geriye doğru, geri, geri geri, tersine, geçmişe, ters, ters olarak

BACKWARDS AND FORWARDS : English Turkish

ileri geri, bir o yana bir bu yana

BACKWARDS COMPATIBLE : English Turkish

geriye doğru uyumlu, önceki bir teknolojiyle uyumlu olarak çalışabilme, dosyalarda veya sistem yapılandırmasında çok az değişiklikle eski bir donanım veya yazılım versiyonuyla uyumlu bir şekilde çalışabilme (Bilgisayar)

BACKWASH : English Turkish

n. dalganın geri çekilmesi; dümen suyu; olayın yankıları

BACKWATER : English Turkish

v. tersine kürek çekmek, siya etmek, pervaneyi ters işletmek [gemi.]

BACKWATER : English Turkish

n. durgun su; durgunluk; ilgisizlik