Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SKELETON AT THE FEAST : English Turkish

mutlu olaylar içerisindeki üzücü olay, bir sürü mutlu olayın ortasında üzücü olay

SKELETON CREW : English Turkish

n. temel kadro, çekirdek kadro

SKELETON IN THE CLOSET : English Turkish

utanç verici sır, kirli çamaşır, aile sırrı

SKELETON IN THE CUPBOARD : English Turkish

utanç verici sır, kirli çamaşır, aile sırrı

SKELETON KEY : English Turkish

maymuncuk

SKELETON LAW : English Turkish

n. yasa taslağı

SKELETON STAFF : English Turkish

azaltılmış personel, çalışanların sayısını azaltmış, azaltılmış çalışan sayısı

SKELETONISE : English Turkish

v. bir çerçeve yapmak; en temel şekline indirmek; ebatını küçültmek, sayısal olarak azaltmak; bir anahat yapmak (ayrıca skeletonize)

SKELETONISED : English Turkish

adj. çerçeve yapılmış; en temel şekline indirgenmiş (ayrıca skeletonized)

SKELETONIZE : English Turkish

v. iskeletini hazırlamak, tasarlamak, iskelet gibi yapmak, bir deri bir kemik yapmak, minimuma indirmek

SKELETONIZED : English Turkish

adj. çerçeve yapılmış; en temel şekline indirgenmiş (ayrıca skeletonised)

SKELETONS IN THE CLOSET : English Turkish

ir kimsenin meraklı gözlerden saklamaya çalıştığı kötü şey; hoş olmayan şöhret

SKELLUM : English Turkish

n. (İskoçça) alçak, hain, puşt

SKENE : English Turkish

n. İrlanda ve İskoç Dağları'nda kullanılan bıçak veya hançer türü (ayrıca skean); antik Yunan'da tiyatro gösterisi için arka plan

SKEP : English Turkish

n. sepet, kömür kovası, arı kovanı (sazdan)

SKEPTIC : English Turkish

n. hristiyanlıktan şüphesi olan kimse, kuşkucu kimse, şüpheci, septik kimse

SKEPTIC : English Turkish

adj. kuşkucu

SKEPTICAL : English Turkish

adj. kuşkucu, şüpheci, septik, şüpheli

SKEPTICALLY : English Turkish

adv. kuşkucu bir tarzda, şüphedolu bir şekilde, sorgulayan bir tarzda

SKEPTICISM : English Turkish

n. şüphecilik, kuşkuculuk, septisizm

SKERRY : English Turkish

n. kayalıklı adacık

SKETCH : English Turkish

n. skeç, kısa güldürü, kısa hikâye, taslak, eskiz, kabataslak çizim, kroki

SKETCH : English Turkish

v. kabataslak çizmek, taslağını yapmak, taslağını çizmek, eskizini çizmek, kabaca açıklamak, kroki yapmak

SKETCH BOOK : English Turkish

n. eskiz çizimleri yapılan kitap; edebi skeçler kitabı, kısa gayrıresmi hikayeler içeren kitap

SKETCH IN : English Turkish

v. kabataslak çizmek