Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SKI : English Turkish

n. kayak, ski

SKI : English Turkish

v. kayak yapmak, kaymak

SKI CLUB : English Turkish

kayak klübü, kayak yapmaya giden grup

SKI JUMP : English Turkish

kayakla atlama, atlama pisti

SKI JUMPING : English Turkish

kayakla atlama

SKI LIFT : English Turkish

n. kayak lifti, kayak asansörü, kayak pistinin tepesine kayakçıları taşıyan cihaz (genellikle hareketli bir kabloya eklenmiş sandalyeler serisi şeklinde)

SKI PANTS : English Turkish

kayak pantalonu, kayak yaparken yapılan özel tip pantalon

SKI PLANE : English Turkish

n. kızaklı uçak

SKI RUN : English Turkish

kayak pisti

SKI SCOOTER : English Turkish

n. motorlu kızak

SKI TOW : English Turkish

n. telesiej

SKI TRAIL : English Turkish

kayak yolu, kayak rotası, kayak pisti

SKIAGRAM : English Turkish

n. röntgen ışınları ile çekilen fotoğraf

SKIAGRAPH : English Turkish

n. röntgen filmi, X ışını görüntüsü, bir fotograf tabakasına katı bir cismin içerisinde X ışınları geçirmek suretiyle elde edilen fotoğrafik imaj

SKIAGRAPHER : English Turkish

n. röntgen ışınları ile fotoğrafçılık yapan kimse, röntgenci

SKIAGRAPHY : English Turkish

n. röntgen ışınları ile fotoğrafçılık

SKIASCOPE : English Turkish

n. retinoskop, retinaya ışık yönlendirmek suretiyle retinanın ışığı kırma indisine karar vermek için kullanılan enstrüman (Oftamoloji)

SKIASCOPY : English Turkish

n. bir retinoskop vasıtasıyla gözün ışığı kırma kapasitesinin muayenesi (Oftamoloji)

SKIBOB : English Turkish

n. kayaklı bisiklet

SKID : English Turkish

n. kızak, takoz, fren çarığı, kızak yapma (araba), patinaj, savrulma (araba)

SKID : English Turkish

v. takoz koymak, sağlama almak, savrulmak, yana kaymak, patinaj yapmak

SKID CHAIN : English Turkish

n. tekerlek zinciri, kar zinciri

SKID MARK : English Turkish

n. fren izi, kayma izi

SKID MARKS : English Turkish

tekerlek izleri, keymadan/çekilmeden sonra tekerlekler tarafından bırakılan siyah işaretler

SKID ROW : English Turkish

fakir mühit, fakirliğe yüztutmuş bölge (Argo)