Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

SQUEECH : English Turkish

v. yüksek düzeyde bir ciyaklama yaymak, cırtlak bir ses veya gürültü koparmak

SQUEECH : English Turkish

n. çok tiz ses, çok yüksek perdeden ses

SQUEEGEE : English Turkish

n. cam sileceği, çekçek, fotoğraf kurutucu lastik

SQUEEZABLE : English Turkish

adj. sıkılabilir, sıkımlık, uysal, uslu

SQUEEZE : English Turkish

n. sıkma, sıkışma, kucaklama, sıkışıklık, izdiham, zorla alma, baskı, sıkıştırma

SQUEEZE : English Turkish

v. sıkmak, suyunu çıkarmak, sıkıştırmak, ezmek, tıkıştırmak, sığdırmak, baskı yapmak, para sızdırmak, zorla almak, sıkışmak, ezilmek, sığmak

SQUEEZE A CORK : English Turkish

oşu boşuna çaba harcamak, sonuç almadan çok çalışmak, herhangi bir neticeye ulaşmadan çaba sarf etmek

SQUEEZE BOTTLE : English Turkish

n. plastik şişe

SQUEEZE BOX : English Turkish

n. akordeon

SQUEEZE JUICE FROM A LEMON : English Turkish

limonun suyunu sıkmak, limonu sıkarak sıvı çıkarmak

SQUEEZE MONEY FROM A PERSON : English Turkish

irinden para koparmak, bir kimseden para gasp etmek, bir kimseyi para vermeye zorlamak

SQUEEZE ONESELF INTO A ROOM : English Turkish

kendini odaya sıkıştırmak, kendini odaya kapatmak

SQUEEZE OUT : English Turkish

sıkarak çıkarmak

SQUEEZED : English Turkish

adj. sıkıştırılmış, bastırılmış; baskı uygulanarak elde edilmiş, baskıya tabi tutularak elde edilmiş

SQUEEZED LEMON : English Turkish

sıkılmış limon, sıkılarak suyu çıkarılmış limon

SQUEEZER : English Turkish

n. sıkacak, limon sıkacağı, pres

SQUEEZING : English Turkish

n. sıkma

SQUEEZING THROUGH : English Turkish

içinden geçme, delip geçme, delme

SQUELCH : English Turkish

n. çamur, cıvık madde, şap şap diye yürüme

SQUELCH : English Turkish

interj. şap, vıck

SQUELCH : English Turkish

v. çiğnemek, ezmek, bastırmak, pestilini çıkarmak, susturmak, suda yürümek, çamurda yürümek

SQUELCH A QUESTION : English Turkish

soruyu reddetmek, bir soruyu bastırmak, bir soruyu duymayı reddetmek, soruyu bastırmak, soruyu susturmak

SQUELCHER : English Turkish

n. yıkıcı darbe, susturucu cevap

SQUERE THE CIRCLE : English Turkish

v. daireyi kareye çevirmek

SQUIB : English Turkish

n. fişek, maytap, dinamit fitili, patlayıcı, yergi, hiciv, taşlama