Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SUBDIVIDE : English Turkish

v. bir kez daha bölmek

SUBDIVISION : English Turkish

n. bir daha bölme, altbölüm

SUBDUE : English Turkish

v. zorlamak, baskı yapmak, boyun eğdirmek, bastırmak, hafifletmek, kontrolüne almak

SUBDUED : English Turkish

adj. zorlanmış, düşük, hafif, bastırılmış, itaat etmesi sağlanmış

SUBEDIT : English Turkish

v. yayına hazırlamak (yazı)

SUBEDITOR : English Turkish

n. yazı işleri müdürü yardımcısı

SUBHEAD : English Turkish

n. alt başlık, bölüm başlığı

SUBHEADING : English Turkish

n. alt başlık, bölüm başlığı

SUBHUMAN : English Turkish

adj. insanca olmayan, insandan aşağı

SUBICTA : English Turkish

(İnternet, online sohbetlerde ve oyuncular tarafından kullanılan) sessiz ol! (yöneticiyi çağırmadan önce sesini kes)

SUBJACENT : English Turkish

adj. altındaki, alttaki, temel olan

SUBJECT : English Turkish

n. konu, fail, husus, söz konusu, mevzu, tema, ders, branş, sebep, konu olan şey, özne, uyruk, vatandaş, denek, kobay, kadavra, hastalığa eğilimi olan kimse

SUBJECT : English Turkish

v. mecbur etmek, boyun eğdirmek, maruz bırakmak, etmek, çektirmek

SUBJECT : English Turkish

adj. bağlı, tabi, bağımlı, maruz, karşı karşıya olan, çeken, eğilimi olan

SUBJECT HEADING : English Turkish

konu başlığı

SUBJECT MATTER : English Turkish

konu, mevzu, dava konusu, ana fikir

SUBJECT TO : English Turkish

ağlı, tabi, karşı karşıya olan, maruz kalan, çeken, eğilimi olan, meyilli

SUBJECT TO APPROVAL : English Turkish

onaya bağlı

SUBJECT TO YOUR CONSENT : English Turkish

adj. senin rızana bağlı

SUBJECTION : English Turkish

n. boyun eğme, itaat, bağımlılık, hükmü altına alma

SUBJECTIVE : English Turkish

adj. öznel, sübjektif, kişisel bakış açısı ile ilgili, yalnız hasta tarafından algılanan

SUBJECTIVE CASE : English Turkish

yalın durum

SUBJECTIVENESS : English Turkish

n. öznellik

SUBJECTIVISM : English Turkish

n. öznelcilik, subjektivizm

SUBJECTIVITY : English Turkish

n. öznellik