Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TOKEN STRIKE : English Turkish

n. uyarı grevi

TOKEN VALUE : English Turkish

itibari değer, parasal olmayan değer, sembolik veya hissi değer

TOKENISM : English Turkish

n. sembolik jest, dudak hizmeti

TOKI PONA : English Turkish

n. sadece 118 kelimeden oluşan ve Sonja Elen Kisa tarafından yaratılan ve geliştirilen yapay dil

TOKODYNAMOMETER : English Turkish

n. tokodinamometre, doğum esnasında rahimdeki kasılmaları ölçen cihaz

TOKUGAWA : English Turkish

n. Japonca bir soyadı; Japonya'da 1603'ten 1868'e kadar şogınlar olarak hüküm süren güçlü aile; bu Tokugawa ailesinin bir üyesi; Japonya'da Tokugawa şogınları hükümranlığı altında geçen 1603'ten 1868'e kadar bir dönem

TOKUGAWA BAKUFU : English Turkish

n. Tokugawa Şogınlığı, Tokugawa Shogunate, Edo Bakufu, Japonya'da 1603'ten 1868'e kadar bir dönem

TOKUGAWA SHOGUNATE : English Turkish

n. Tokugawa Şogınlığı, Tokugawa bakufu, Edo Bakufu, Japonya'da 1603'ten 1868'e kadar bir dönem

TOKUJI HAYAKAWA : English Turkish

n. (
1980) 1912 yılında Sharp Şirketinin Japon kurucusu ve 1915 yılında mekanik kurşun kalemin mucidi

TOKYO : English Turkish

n. Tokyo

TOKYO DENKIKAGAKU KOGYO K.K. : English Turkish

n. Aralık 1935'te Tokyo'da (Japonya) kurulan TDK veya TDK Şirketi'nin eski adı

TOKYO ELECTRIC POWER CO. INC. : English Turkish

n. Tokyo elektrik şirketi, Tokyo bölgesine elektrik sağlayan Japon şirketi

TOKYO GAS CO., LTD. : English Turkish

n. Tokyo gaz şirketi, Japonya'nın büyük gaz şirketi

TOKYO ROSE : English Turkish

n. Tokyo gülü, Japonya'da yakalanan ve II. Dünya savaşı esnasında Amerikan askerlerine Japonya lehinde propaganda yayını yapmaya zorlanan fakat gizlice Amerikan savaş esirlerine yardım eden Japon-Amerikalı kadın

TOKYO STEEL MANUFACTURING CO. LTD. : English Turkish

n. Tokyo çelik üretim şirketi, çelik ürünler üreten ve satan Japon şirketi

TOKYO TRIAL : English Turkish

n. Tokyo mahkemesi, Tokyo yargılaması, Uzak Doğu için Uluslararası Askeri Mahkeme, IMTFE, 3 Mayıs 1946'dan 12 Kasım 1948'e kadar savaş suçlarından dolayı Japon liderlerini yargılamak için oluşturulan mahkeme

TOKYOITE : English Turkish

n. Tokyo'da (Japonya'nın başkenti) ikamet eden kimse

TOLD A BALD-FACED LIE : English Turkish

yüzü kızarmadan yalan söyleyen, açıkça gerçekten uzak yalan söyleyen, tamamen yanlış birşey söyleyen

TOLD HIM A SECRET : English Turkish

ona bir sır söyleyen, ona bir sırrını söyleyen, ona özel birşeyi açıklayan

TOLD HIM OFF : English Turkish

onu azarlayan, onu paylayan, onu kınayan

TOLD THE TRUTH : English Turkish

gerçeği söyleyen, dürüstçe konuşan

TOLE : English Turkish

n. 20'nci yüzyılın ortalarında sokak dövüşü

TOLEDO : English Turkish

n. Toledo, İspanya'da bir şehir

TOLERABLE : English Turkish

adj. hoşgörülebilir, dayanılır, katlanılır, çekilir, orta halli, iyice, biraz, kısmen

TOLERABLY : English Turkish

adv. aşağı yukarı, bayağı, iyice