Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

TOGETHER : English Turkish

adj. kuyruk (kimse), peşinden ayrılmayan

TOGETHER : English Turkish

adv. beraber, birlikte, hep birden, hiç durmadan

TOGETHER WITH : English Turkish

ile

TOGETHERNESS : English Turkish

n. birliktelik, beraberlik

TOGGERY : English Turkish

n. elbise, giysi

TOGGLE : English Turkish

n. kasa çeliği (gemi), köstek çubuğu

TOGGLE : English Turkish

v. kasa çeliği ile bağlamak

TOGO : English Turkish

n. Togo Cumhuriyeti, Afrika'nın batısında bir ülke

TOGOLESE : English Turkish

n. Togolu veya orada yaşayan kimse

TOGOLESE : English Turkish

adj. Togo'ya ait

TOGS : English Turkish

n. elbiseler, kıyafet

TOHOKU REGION : English Turkish

n. Tohoku bölgesi, Japonya'da Honshu'nun kuzeydoğu bölgesinde bir alan

TOIL : English Turkish

n. zahmet, emek, uğraş, tuzak, sıkıntı

TOIL : English Turkish

v. uğraşmak, didinmek, emek sarfetmek, zahmet çekmek

TOIL AND MOIL : English Turkish

n. zahmet çekmek, didinmek, zorla yapmak

TOILER : English Turkish

n. çok çalışan kimse

TOILET : English Turkish

n. tuvalet, helâ, makyaj, süslenme

TOILET ARTICLES : English Turkish

tuvalet maddeleri, helalarda kullanılan özel maddeler, temizlik için kullanılan maddeler

TOILET BAG : English Turkish

n. makyaj çantası

TOILET CASE : English Turkish

n. makyaj kutusu

TOILET PAPER : English Turkish

tuvalet kâğıdı

TOILET POWDER : English Turkish

n. makyaj pudrası

TOILET ROLL : English Turkish

tuvalet kâğıdı

TOILET ROOM : English Turkish

tuvalet, lavabo, tuvalet kabini, vücudun atıklarını boşaltmak için kullanılan bir tuvaleti olan oda

TOILET SET : English Turkish

tuvalet takımı (ayna tarak vb.)