English Turkish
TODAY IT'S COLD : English Turkish
ugün hava soğuk
TODAY IT'S COOL : English Turkish
ugün hava serin
TODAY IT'S HOT : English Turkish
ugün hava sıcak
TODAY IT'S VERY COLD : English Turkish
ugün hava çok soğuk
TODAY IT'S VERY HOT : English Turkish
ugün hava çok sıcak
TODAY IT'S WARM : English Turkish
ugün hava ılık
TODAY MORE THAN EVER : English Turkish
herzamankinden fazla bugün, geçmişte hiç olmadığı kadar şimdi, geçmişte herhangi bir zamandan daha fazla bugün
TODAY TODAY'S : English Turkish
adv. günümüzün
TODAY'S : English Turkish
adj. bugünkü
TODAY'S RATE : English Turkish
n. bugünkü kur
TODD : English Turkish
n. bir erkek ismi; bir soyadı; Güney Karolina'da (ABD) bir kasaba; Pensilvanya'da bir kasaba; George Pitt'in bir oyununda hayali karakter (müşterilerini öldüren berber)
TODD ANTHONY SHAW : English Turkish
n. Too Short (1966 doğumlu), ABD'li rap sanatçısı
TODDLE : English Turkish
n. tıpış tıpış yürüme, yürüme
TODDLE : English Turkish
v. tıpış tıpış yürümek, yürümek
TODDLE OFF : English Turkish
tıpış tıpış gitmek
TODDLER : English Turkish
n. yürümeye başlayan çocuk, tıpış tıpış yürüyen çocuk
TODDY : English Turkish
n. hurma içkisi, hurma ağacı özü, sıcak su ve şekerli içki
TOE : English Turkish
n. ayak parmağı, parmak, ayak ucu, çorap burnu, uç, toynak önü
TOE : English Turkish
v. burun takmak (çorap, ayakkabi vb.), ayak parmakları ile dokunmak, tekme atmak, ayak ucuyla vurmak, golf sopasıyla vurmak
TOE DANCE : English Turkish
ayak parmak ucu dansı, bale dansı; bale yapmak, parmak uçlarında dans etmek
TOE HOLD : English Turkish
n. ayak basacak yer, başlangıç, ilk adım, güreşte rakibin ayağını bükme
TOE OF THE SHOE : English Turkish
ayakkabının burnu, ayakkabının ucu, ayakkabının başparmağı, ayakkabının ön ucu, ayakkabının ayak parmaklarını örten parçası
TOE RING : English Turkish
ayak parmağı halkası, ayak parmağı yüzüğü, bir ayak parmağına takılan süsleyici yüzük/halka
TOE SPIN : English Turkish
n. parmak uçlarında dönme, parmaklarını ucunda dönme
TOE THE LINE : English Turkish
hizaya gelmek, yola gelmek, kurallara uymak, başlama çizgisine dizilmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani