English Turkish
TROCHAR : English Turkish
n. karından sıvıyı çekmek için kullanılan tıbbi alet (Tıp)
TROCHE : English Turkish
n. tablet, pastil (Farmakoloji)
TROCHEE : English Turkish
n. şiirde birinci hece üzerine vurgu yapılan iki heceli vezne ait uyak
TROCHLEA : English Turkish
n. üzerinde bir diğer vücut parçasının kaydığı makaraya/kasnağa benzer düz vüvut parçası (Anatomi)
TROCHLEAR : English Turkish
adj. bir trochlea ile alakalı, üzerinde bir diğer vücut parçasının kaydığı makaraya/kasnağa benzer düz vüvut parçası ile alakalı (Anatomi); makara gibi, kasnak gibi (Anatomi, Fizyoloji); bir planga tekeri gibi ortada büzülmüş ve yuvarlak hale gelmiş (Botanik)
TROCHLEARIFORM : English Turkish
adj. bir makara gibi ortada yuvarlak ve büzülmüş bir şekli olan (Botanik)
TROCHOID : English Turkish
adj. teker gibi dönen bir harekete sahip olan
TROD ON A CORN : English Turkish
ekinlerini ezen, hassas bir noktaya dokunan, zayıf bir noktaya vuran
TROD ON HIS CORN : English Turkish
ekinlerini ezen, onun hassas noktasına dokunan, zayıf noktasına vuran
TROGLODYTE : English Turkish
n. mağara adamı, ilkel insan, köşesine çekilmiş insan
TROGON : English Turkish
n. Trogonidae (Amerika Kıtaları'nın tropikal bölgelerine özgü) ailesinden çeşitli parlak renkli kuşlardan her biri
TROGONIDAE : English Turkish
n. tropikal ormanlara özgü Pharomachrus (bu kuşlar yuvalarını ağaç deliklerine kemirerek yaptıklarından dolayı bu isim verilen) cinsinden renkli kuşlar ailesi
TROIKA : English Turkish
n. üç kişilik yönetim
TROILISM : English Turkish
n. üç insanın katıldığı cinsel aktivite
TROILUS : English Turkish
n. Truva kralı Priam'ın Truva Şavaşı esnasında Aşil tarafından öldürülen oğlu (Yunan Mitolojisi); Kresida'nın ihanet eden ve Yunan Diomedes için onu terkeden sevgilisi (bir ortaçağ efsanesinde)
TROILUS : English Turkish
n. iri güzel Amerikan kelebeği
TROJA : English Turkish
n. truva
TROJAN : English Turkish
n. Truvalı
TROJAN : English Turkish
adj. Truva
TROJAN : English Turkish
n. (Argo) kondom, prezervatif, kaput
TROJAN HORSE : English Turkish
n. Truva atı, Truvalılar'a süpriz bir saldırı gerçekleştiren Yunanlı savaşçıların içine saklandıkları büyük tahta at (Klasik Mitoloji); görünüşte iyi olan fakat sonucunda zarar getiren şey; yararlı görünen fakat zararlı bir kod içeren bilgisayar programı
TROJAN WAR : English Turkish
n. Truva savaşı, (Yunan Mitolojisi) Truvalı Helen'in Paris tarafından kaçırılması sebebiyle yaşanan ve Truva'nın yıkımı ile sonuçlanan Yunanlılar ve Truvalılar arasında 10 yıl devam eden savaş
TROLAND : English Turkish
n. bir soyadı; Leonard Thompson Troland (
1932), ABD'li psikolog ve fizikçi, sinema filmleri için pek çok fotoğrafik ve mekanik cihazın mucidi
TROLAND : English Turkish
n. gözün retinesına ulaşan ışığın miktarını ölçmek için fotometri birimi
TROLL : English Turkish
n. trol, muzip cüce, olta yemi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani