Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UNDERWATER : English Turkish

adj. sualtındaki, sualtı

UNDERWATER BURST : English Turkish

sualtı patlaması, su yüzeyinin altında meydana gelen patlama

UNDERWATER CABLE : English Turkish

sualtı kablosu, telgraf yayını için ullanılan kablo, su altındaki iletişim kablosu

UNDERWAY : English Turkish

adj. bir yolcuğuğa başlayan (özellikle su aracıyla, tekneyle); başlamış, ilerleme halinde, gelişmekte, yapı halinde

UNDERWEAR : English Turkish

n. iç çamaşırı

UNDERWEIGHT : English Turkish

adj. normalden hafif

UNDERWEIGHT DIET : English Turkish

normalden hafif diyet, bir kimsenin kilo almak için normalde yediğinden daha fazlasını yemesini gerektiren özel beslenme planı

UNDERWENT METAMORPHOSIS : English Turkish

metamorfoz geçirmiş, tamamıyla değişmiş, imajını değiştirmiş

UNDERWHELM : English Turkish

v. (Argo) şaşırtmakta başarısız olmak, etkilemekte başarısız olmak, alt etmekte başarısız olmak

UNDERWIRED : English Turkish

adj. yarım daire şeklinde kablo ile alttan gögüsleri destekleyen (bir sütyen vb.)

UNDERWOOD : English Turkish

n. ağaç altında büyüyen çalılar

UNDERWORK : English Turkish

n. düşük değerli iş, düşük seviyeli iş; gizli iş; altyapı, taban

UNDERWORLD : English Turkish

n. yeraltı dünyası, cehennem, ahiret, ruhlar diyarı

UNDERWRITE : English Turkish

v. imzalamak, altına yazmak, sağlama almak, sigorta etmek

UNDERWRITER : English Turkish

n. sigortacı, borsada halka satılmayan yeni senetleri alan kişi

UNDERWRITING : English Turkish

n. sigorta poliçesini imzalama

UNDESCRIBABLE : English Turkish

adj. betimlenemez, tasvir edilemez, çizilemez, tarifin ötesinde

UNDESCRIBABLY : English Turkish

adv. kelimelerle ifade edilemez bir şekilde, tarifi imkansız bir tarzda

UNDESERVE : English Turkish

v. yetersiz hizmet sunmak/sağlamak, düşük kaliteli hizmet sunmak

UNDESERVED : English Turkish

adj. haksız, hak edilmemiş

UNDESERVEDLY : English Turkish

adv. haksız olarak, haksız yere

UNDESERVING : English Turkish

adj. hak etmeyen

UNDESIGNED : English Turkish

adj. kasıtsız, önceden plânlanmamış, önceden bilinmeyen

UNDESIGNING : English Turkish

adj. gizli maksadı olmayan, samimi, içten

UNDESIRABILITY : English Turkish

n. hoşa gitmeme, istememe