Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UNEVENTFUL : English Turkish

adj. olaysız

UNEVENTFULLY : English Turkish

adv. olaysız bir şekilde

UNEVOKED : English Turkish

adj. uyandırılmamış

UNEXAGGERATED : English Turkish

adj. abartılmamış

UNEXAMINED : English Turkish

adj. muayene edilmemiş, kontrol edilmemiş

UNEXAMPLED : English Turkish

adj. eşsiz, benzersiz

UNEXCAVATED : English Turkish

adj. kazılmamış, oyulmamış

UNEXCELLED : English Turkish

adj. eşsiz

UNEXCEPTIONABILITY : English Turkish

n. istisna edilemez olma özelliği, itiraz edilemez olma vasfı, istisnası olmama özelliği

UNEXCEPTIONABLE : English Turkish

adj. itiraz edilemez, karşı çıkılmaz, sakıncasız, istisna edilemez

UNEXCEPTIONABLY : English Turkish

adv. istisna edilemez bir şekilde, itiraz edilemez bir tarzda

UNEXCEPTIONAL : English Turkish

adj. istisnasız, sıradan, itiraz edilemez

UNEXCHANGEABLE : English Turkish

adj. değiştirilemez, dönüştürülemez, takas edilemez

UNEXCHANGED : English Turkish

adj. yerine geçirilmemiş, yerine konmamış, takas edilmemiş

UNEXCITABLE : English Turkish

adj. kolay heyecanlandırılamaz, telaşa kapılmaz

UNEXCITED : English Turkish

adj. heyecansız

UNEXCITING : English Turkish

adj. heyecansız, sıkıcı, can sıkıcı

UNEXCUSABLE : English Turkish

adj. mazur görülemez, affedilmez

UNEXCUSABLY : English Turkish

adv. bağışlanamaz bir şekilde, mazeretsiz, özürsüz, bağışlamasız

UNEXCUSED : English Turkish

adj. bağışlanmamış, affedilmemiş, hoş görülmemiş

UNEXECUTED : English Turkish

adj. gerçekleştirilmemiş, yapılmamış

UNEXERCISED : English Turkish

adj. uygulanmamış, alıştırma yapılmamış, çalışma yapılmamış, kullanılmamış

UNEXPECTED : English Turkish

adj. beklenmedik, davetsiz, umulmadık

UNEXPECTED CIRCUMSTANCES : English Turkish

eklenmedik şartlar, önceden tahmin edilmemiş durum

UNEXPECTED INSPECTION : English Turkish

eklenmedik denetleme, ani teftiş, önceden beklenmeyen denetleme