Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

UNEMPLOYED : English Turkish

adj. aylak, işsiz, boşta, atıl

UNEMPLOYED CAPITAL : English Turkish

n. atıl sermaye

UNEMPLOYMENT : English Turkish

n. işsizlik

UNEMPLOYMENT BENEFIT : English Turkish

işsizlik parası

UNEMPLOYMENT COMPENSATION : English Turkish

işsizlik tazminatı, işsiz insanlara verilen para

UNEMPLOYMENT INSURANCE : English Turkish

n. işsizlik sigortası

UNEMPLOYMENT RATE : English Turkish

işsizlik oranı, işsizlik tahmini, işsizlik yüzdesi, işsizlerin genel topluma göre yüzdesel oranı

UNENCLOSED : English Turkish

adj. kapanmamış, kapatılmamış, eklenmemiş

UNENCOURAGING : English Turkish

adj. cesaret verici olmayan

UNENCUMBERED : English Turkish

adj. ipoteksiz, serbest

UNENDANGERED : English Turkish

adj. tehlikeye atılmamış, tehlike içinde olmayan

UNENDED : English Turkish

adj. bitmemiş, sonlanmamış, tamamlanmamış

UNENDING : English Turkish

adj. bitmeyen, sonsuz, bitmez tükenmez

UNENDINGLY : English Turkish

adj. bitmeyen bir şekilde, durmaksızın

UNENDORSED : English Turkish

adj. ciro edilmemiş, onaylanmamış

UNENDOWED : English Turkish

adj. donatılmamış, yeteneksiz, kabiliyetsiz, bağışlanmamış

UNENDURABLE : English Turkish

adj. dayanılmaz, çekilmez, katlanılmaz

UNENDURABLY : English Turkish

adv. katlanılmaz bir şekilde, dayanılmaz bir şekilde, tolerans gösterilemez bir şekilde, tahammül edilemez bir şekilde

UNENDURING : English Turkish

adj. katlanmayan, tahammül etmeyen

UNENFORCEABLE : English Turkish

adj. uygulanamaz, yürürlüğe konamaz

UNENFORCEABLE CONTRACT : English Turkish

uygulanamaz sözleşme, şartları yerine getirmesi için bir tarafı mecbur bırakmak için kullanılamaz sözleşme

UNENFORCED : English Turkish

adj. uygulanmamış, yürürlüğe konmamış

UNENGAGED : English Turkish

adj. serbest, boş, nişanlı olmayan, sözlü olmayan

UNENJOYABLE : English Turkish

adj. hoşlanılmaz, eğlenceli olmayan, nahoş, zevksiz

UNENLARGED : English Turkish

adj. genişlememiş, genişletilmemiş, büyütülmemiş