Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UNIDENTIFIABLY : English Turkish

adv. tanınmaz bir şekilde, farkedilmez bir şekilde, tanımlanması imkansız bir tarzda

UNIDENTIFIED : English Turkish

adj. kimliği belirlenemeyen, tanımlanamayan

UNIDENTIFIED FLYING OBJECT : English Turkish

ufo, uçan daire, tanımlanamayan uçan cisim

UNIDENTIFIED GUNMAN : English Turkish

kimliği tespit edilemeyen silahlı soyguncu, kimiği bilinmeyen silahlı soyguncu

UNIDIMENSIONAL : English Turkish

adj. tek boyutlu

UNIDIOMATIC : English Turkish

adj. deyimsel olmayan, dialektik olmayan

UNIDIOMATICALLY : English Turkish

adv. deyimsel bir tarzda olmayan; belirli bir lehçeye özgü bir şekilde olmayan

UNIDIRECTIONAL : English Turkish

adj. tek yönlü

UNIFICATION : English Turkish

n. birleşme, birleştirme

UNIFIED : English Turkish

adj. birleşik, birleştirilmiş

UNIFIED MODELING LANGUAGE : English Turkish

irleşik modelleme dili, Birleşik Modelleme Dili, karmaşık nesneye yönelik projeleri geliştirmek üzere kullanılan genel maksat programlama dili, UML (Bilgisayar)

UNIFIED VERSION : English Turkish

irleştirilmiş versiyon, bir taraf/parti tarafından iletişimde kullanılmak için yazılan ve müzakereye açık olmayan versiyon

UNIFIER : English Turkish

n. birleşik güç, birleştiren kimse veya şey

UNIFIL : English Turkish

n. Lübnan'daki Birleşmiş Milletler gözlemci kuvveti, 1978'de İsrail'in Lübnan'da geri çekilmesini sağlamak, uluslararası barışı ve güvenliği tekrar tesis etmek ve bölgede kendi yetkisinin tesis edilmesinde Lübnan hükümetine yardımcı olmak üzere teşkil edilen Birleşmiş Milletler'in barışı koruma kuruluşu

UNIFILAR : English Turkish

adj. bir lifi olan

UNIFLAGELLATE : English Turkish

adj. bir kamçısı olan, tek kamçılı (Biyoloji)

UNIFORM : English Turkish

v. üniforma giydirmek, aynı yapmak, standartlaştırmak

UNIFORM : English Turkish

n. üniforma, forma, resmi elbise

UNIFORM : English Turkish

adj. bir örnek, aynı, değişmeyen, tekdüze

UNIFORM CODE : English Turkish

tek bir kod, kanunların tek bir derlemesi, aynı kanunlar derlemesi

UNIFORM CURRENCY : English Turkish

aynı para birimi, tek bir para birimi, çeşitli farklı ülkeler tarafından kullanılan para birimi

UNIFORM FLOW : English Turkish

kesintisiz akış, sürekli akış, kesik kesik olmayan sürekli akış

UNIFORM MOTION : English Turkish

sürekli hareket, ritmik hareket, ölçülü hareket

UNIFORM RESOURCE LOCATOR : English Turkish

n. (Bilgisayar) URL, benzer kaynak konumlayıcı, İnternette bir program veya dosyanın konumunu belirten karakterler dizisi

UNIFORM TAX : English Turkish

tekdüze vergi, eşit vergi