Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
VANITY BAG : English Turkish

makyaj çantası

VANITY CASE : English Turkish

makyaj çantası

VANITY FAIR : English Turkish

moda dünyası

VANITY MIRROR : English Turkish

n. makyaj aynası, tuvalet aynası

VANITY OF VANITIES : English Turkish

abeslerin abesi, saçma, saçmalık, mantıksız; hepsi abes

VANITY PRESS : English Turkish

n. yazarının bütün masraflarını kendisi karşılaması şartıyla kitap yayımlama; yazarının bütün masraflarını kendisi karşılaması şartıyla kitabı yayımlayan yayınevi

VANITY PUBLISHER : English Turkish

n. yazarının bütün masraflarını kendisi karşılaması şartıyla kitabı yayımlayan yayınevi

VANQUISH : English Turkish

v. yenmek, hakkından gelmek, kırmak (kibir)

VANQUISHABLE : English Turkish

adj. alt edilebilir, yenilebilir, yenilgiye uğratılabilir, fethedilebilir

VANQUISHER : English Turkish

n. galip

VANQUISHMENT : English Turkish

n. alt etme, yenme, yenilgiye uğratma, fethetme; alt edilme, yenilme, yenilgiye uğratılma, fethedilme

VANTAGE : English Turkish

n. avantaj

VANTAGE GROUND : English Turkish

avantajlı yer

VANTAGE POINT : English Turkish

geniş görüş sağlayan nokta, stratejik nokta, avantajlı yer

VANUATU : English Turkish

n. Vanuatu Cumhuriyeti, güney Pasifik Okyanusu'nda bulunan yaklaşık 80 adadan oluşan bir adalar grubu ülkesi

VANUATUAN : English Turkish

adj. Vanuatu'ya ait yada Vanuatu ile alakalı

VANUATUAN : English Turkish

n. Vanuatulu yada orada ikamet eden kimse

VANWARD : English Turkish

adj. önde, ön tarafta

VANWARD : English Turkish

adv. öne doğru, ön tarafa doğru

VANZETTI : English Turkish

n. bir soyadı; Bartolomeo Vanzetti (
1927), tartışmalı bir yargılamadan sonra cinayetten suçlu bulunarak idam edilen İtalyan asıllı Amerikalı anarşist

VAO : English Turkish

n. Vanuatu'da konuşulan dil

VAPID : English Turkish

adj. lezzetsiz, tatsız, yavan, sıkıcı, sönük

VAPID COMPLIMENT : English Turkish

oş iltifat, temelsiz iltifat, kurnazca iltifat, zekice yağcılık

VAPIDITY : English Turkish

n. tatsızlık, sönüklük, sıkıcılık

VAPIDLY : English Turkish

adv. sıkıcı bir şekilde, anlamsız bir şekilde, tatsız bir şekilde, lezzetsiz bir şekilde, cansızca