English Turkish
VIBRATING : English Turkish
adj. titreşen
VIBRATION : English Turkish
n. titreşim, titreme, sarsılma, tereddüd, heyecan
VIBRATIONAL : English Turkish
adj. titreşimsel, titreşimle ilgili, titreşim özelliğinde; titreşimin veya titreşimle ilgili, titreşime özgü
VIBRATO : English Turkish
n. titretme, ses perdelerinde hızlı değişimlerle sağlanan titretmeli müzik efekti
VIBRATOR : English Turkish
n. vibratör, titreşimli masaj aleti, osilatör
VIBRATORY : English Turkish
adj. titreşen, titreşimli
VIBRIO : English Turkish
n. vibriyon, kendi kendine gelişen ve bazı türleri koleraya neden olan bakteriler
VIBRIO CHOLERAE : English Turkish
n. vibrio kolera, insanlarda koleraya (çok sulu ishalli genellikle ölümcül hastalık) sebep olan bakteri
VIBRIOSIS : English Turkish
n. vibriyoz, sığırlarda ve koyun sürülerinde görülen ve çoğunlukla kısırlık ve yavru düşürmeye neden olan cinsel hastalık
VIBRISSA : English Turkish
n. burun kılı, hayvan bıyığı, duyu kılı, bıyık, memelilerin yüzünde bulunan duyusal sert kıl veya bıyıklar (örneğin insan burnundaki kıllar); böcek yiyen kuşların gagalarına yakın bulunan kılımsı tüyler
VIBRISSAE : English Turkish
n. bıyık kılı (kedi vb.), burun kılı [zool.]
VIBURNUM : English Turkish
n. kartopu çiçeği
VICAR : English Turkish
n. mahalle papazı, papaz yardımcısı, vekil
VICAR GENERAL : English Turkish
n. piskopos yardımcısı
VICAR OF BRAY : English Turkish
vaftiz papazı, ilk iki dönemde Protestan olan ancak Mary'nin saltanat döneminde Katolikliğe dönen geleneksel İngiliz halk şarkısı ile aynı ismi taşıyan karakter (VIII. Henry, VI. Edward, Mary ve Elizabeth'in saltanat döneminde yaşamış)
VICAR OF CHRIST : English Turkish
papa
VICAR OF JESUS CHRIST : English Turkish
n. papa
VICARAGE : English Turkish
n. papazın evi, papazlık
VICARIAL : English Turkish
adj. papazın veya papaz ile ilgili, papaza özgü; yedekleme kapasitesinde, yedek olarak kullanma kapasitesinde
VICARIATE : English Turkish
n. papazlık, papaz ofisi, papaz çalışma bürosu; papazın çalışma bölgesi, papazın yetki bölgesi
VICARIOUS : English Turkish
adj. başkası için yapılan, vekâleten yapılan
VICARIOUS LIABILITY : English Turkish
temsil sorumluluğu, başka biri adına kabul edilmiş veya başka bir kişiye devredilmiş temsil sorumluluğu
VICARIOUS PERFORMANCE : English Turkish
temsil icrası, başka birine hareket etme yetkisi verilmesiyle bir fiilin yerine getirilmesi
VICARIOUSLY : English Turkish
adv. temsilî olarak, dolaylı, vekâleten, başkası hesabına, başkası adına; yedekleyerek, yedekli bir şekilde
VICARIOUSNESS : English Turkish
n. temsilîlik, vekillik, vekaleten olma durumu; yedek olma durumu, yedeklilik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani